Değerlerde, Hedefte ve Niyette İstikrar
Memur-Sen, kamu görevlileri sendikalar tarihinin en yüksek üye rakamına ulaşarak, kendi rekorlarını kırmaya devam ediyor. Memur-Sen 2018 yılı Mayıs ayı resmi rakamlarına göre üye sayısı 1.010.298’e yükselerek Türkiye’de en büyük memur konfederasyonu olma özelliğini sürdürdü. Memur-Sen’e bağlı sendikalar, 11 hizmet kolunun 11’nde de yetkili olma başarısını bir kez daha tekrarladı.
Türkiye’nin ve bölgenin en büyük emek hareketi, kamu görevlilerinin yetkili konfederasyonu Memur-Sen olarak, Türkiye’nin en ücra noktalarına kadar nefes alıp veren örgütlü bir teşkilatız. Konfederasyonumuza bağlı her bir sendikamızın, kamu görevlilerinin hakları için verdikleri mücadelenin bir sonucu olan bu tablo, bizim için hem haklı bir gururun ifadesi, hem de sorumluluk alanımızın genişliğinin tescilidir.
Kuruluşumuza da yön veren bu sorumluluk bilinci Türkiye’nin demokratikleşmesine, özgürleşmesine ve sivilleşmesine katkı sağlayacak her çabaya emek alanında öncülük, Türkiye genelinde paydaşlık yapmaya temel bir sorumluluk olarak da yüklüyor. Bu bakış açısıyla toplu sözleşme hakkını getiren anayasa değişikliğine “Toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet” mottosuyla destek vermiştik. Aynı çerçevede kadınlara karşı bir ayrımcılık olan başörtüsü yasağına karşı 12 milyon imzayla karşı çıkmış ve yasağı sona erdirmiştik. 2017, 16 Nisan referandumunda hükümet değişikliği sistemine neden evet denmesi gerektiğini, gerekleri ve gerçekleriyle bütün Türkiye’de anlatarak milletimizin kararına sahada destek olmuştuk. Çünkü biz biliyoruz ki, emek mücadelesini yapmak için de, emeğin değerini artırmak için de emekçinin ekmeğini korumak için de vesayetten arınmış demokrasi, kaos seçeneğini bertaraf etmiş istikrar ve beka sorunlarından kurtulmuş güçlü bir devlet ve sivil bir yönetim olmazsa olmazdır.
Bir başka ifadeyle demokrasi ağacının meyvesini yemekle, gölgesinde hayat sürmekle yetinmeyip o ağacı korumanın ve gölgesini büyütmenin sorumluluğu da emek ve sivil toplum örgütlerinin önceliğidir. Biz Memur-Sen olarak yetkili konfederasyon kimliğini istikrarlı bir zemine taşırken Türkiye’nin siyasi istikrardan yoksun olması, sahip olduğumuz yetkiyi de istikrarı da kazanım üretmeyen ve karşılığı bulunmayan bir sıfata dönüştürürdü. Tam da bu yüzden 15 Temmuz’da zirveye çıkan akabinde birçok kulvar üzerinden saldırılarını yoğunlaştıran ve beka tehdidi oluşturan yerel ve küresel şebekelere, kumpasçılara “Türkiye Türkiye’den ibaret değildir, yeniyi inşa edecektir ve tarihten gelen gücünü yeniden yüklenecektir” mesajını her alanda vermek adına her türlü çabayı gösterdik. 24 Haziran’da gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri, sadece bir sistem değişikliğinin yürürlüğe girmesini sağlayacak bir eşik olarak değil tasası kadim tasarımı yeni “Güçlü ve Büyük Türkiye’nin” inşası açısından milat niteliğindedir.
Bu gerçekten hareketle yönde ve yönetimde istikrarın, siyaset ve ekonomide kadimden tevarüs eden yeninin ve millet iradesi yönüyle de Anadolu’da mayalanan birliğin ve kardeşliğin hem Türkiye’yi hem dünyayı, hem milletimizi hem de insanlığı huzurlara, barışla, adaletle ve ortak refarla oluşturulması için yetkide, yönde, değerlerde, hedefte, niyette ve nihayetinde istikamette istikrar göstermeliyiz. Bu kapsamda yaptığımız yetki buluşmaları bugün geldiğimiz noktada bir teşekkürü değil, sabit kalmamız gereken değerlere yönelik tasvir ve telkini de ihtiva etmektedir.
Ahirete irtihal edenler başta olmak üzere Memur-Sen’i bu konuma getiren, Türkiye’nin yönünü değişime, gelişime, güce eviren, çabalarda ter akıtan tüm teşkilat mensuplarımıza, işyeri temsilcilerimize, ilçe ve il başkanlarımıza, şube başkanları ve yönetimlerine, genel merkez yönetimlerine, Memur-Sen il temsilcilerine, Memur-Sen Engelliler Komisyonu’muza, Kadın Komisyonumuza ve Genç Memur-Sen’imize Allah razı olsun diyor, rızaya havi hizmetler noktasında Allah’ın yar ve yardımcı olmasını temenni ediyorum.