Erdemli Mücadeleye 956 Bin Memur-Sen`liyle Devam
Memur-Sen ve bağlı sendikalarımız olarak rakiplerimize yine fark attık, bazı hizmet kollarında rakiplerimizi ikiye, üçe katlamayı başardık. Elhamdülillah. 956 Bin Memur-Sen'liyle destansı, soylu ve erdemli mücadelede 21. Yılımızı kutladık. Rakiplerimizle arayı açarak zirve yolculuğumuzu sürdürmede katkısı olan, emeği geçen konfederasyon başkanımıza, yönetim kurulu üyelerine, sendikalarımızın genel merkez yöneticilerine, il başkanlıklarımıza, il, ilçe, kurum ve işyeri temsilcilerimize, şube başkanları ve yönetimlerine, en önemlisi tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Büyük Memur-Sen ailesine, çalışma hayatına, ülkemize, milletimize ve mazlumlara hayırlı olsun. Büyük Memur-Sen ailesi olarak, çalışma hayatının ve sendikal hareketin liderliğini, sivil toplum kuruluşlarının çatı kuruluşu olma hüviyetini sürdürmeye devam edeceğiz.
Büyük Memur-Sen ailesi olarak, emeğin değerini korumak, ekmeğimizi çoğaltmak, hakça paylaşmak, birliğimizi ve kardeşliğimizi pekiştirmek için mücadele veriyoruz. Fitnenin, terörün, ve ötekileştirmenin karşısında duruyor, medeniyet, iman, ihlas, kardeşlik, özgürlük, vicdan diyen herkesle yüreklerimizi birleştirip, daha güçlü bir Türkiye için yol alıyoruz. Sivil iradeyi yok saymak için kurulan tezgâhlara, hazırlanan kumpaslara izin vermiyoruz. Bu toprakların her ferdinin, tarihimizin her döneminde olduğu gibi hem bağımsızlığının sağlanmasında hem de korunmasında bir nefer olarak sorumluluk alıyoruz. Saygın bir iş, insan onuruna yaraşır bir hayat için hep birlikte onurlu bir duruş sergiliyoruz. Özgürlükçü, katılımcı, sivil ve demokratik bir anayasa için sorumluluk alıyor, reformları destekliyor, normalleşme sürecine hep birlikte destek veriyor, katkı sağlıyoruz. Memur-Sen, Türkiye’nin en büyük emek örgütüdür. Emeğin değerli olmasının ve ekmeğin artmasının ön şartının, özgür, sivil ve demokratik bir siyasal sistem olduğunun bilincindeyiz.
Darbelerin izlerini silmenin en iyi yöntemi özgürlükçü, katılımcı, sivil ve demokratik bir anayasadır. Milleti, insan onurunu, hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlükleri esas alan yeni bir anayasa yazılmadan, geçmişle hesaplaşamayız. Korku tünellerinden çıkamaz, karanlık planlardan ve kayıt dışı siyaset arayışlarından kurtulamayız. Tarihin önemli kırılma noktalarından birisinden geçmekte olduğumuz bu süreçte, adalet,özgürlük, refah ekseninde yeni bir dünyanın ve insani değerler üzerinde yükselen Türkiye'nin yeni inşasını yeni anayasa ile yapalım diyoruz. Unutulmamalıdır ki; özgür ve insan onuruna yakışır bir hayatın garanti altına alınabilmesinin zorunlu ön koşulu sivil ve demokratik yeni Anayasa'dır. Millet de, millet egemenliğine dayanan demokratik anayasayı yapabilecek olgunluktadır. 1982 Anayasasının getirdiği “totaliter” bir devlet yapılanmasını değiştirecek irade millettedir.
Türkiye’nin darbelerle geleceğinin çalınması, krizlerle boğuşması, küresel yapının at oynatma alanı haline gelmesini, milletin yeniden vesayet altına alınmasını istemeyen herkes Yeni Anayasa sürecine destek vermelidir. Hepimiz devletin bağımsızlığından, milletin egemenliğinden ve sivil siyasetten yana olmalıyız. Karar alıcı merci millet olmadan rahat edemeyeceğiz.