15 Temmuz Sevr’in 2’inci Kez Parçalanmasıdır
Bilindiği gibi Sevr Antlaşması Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında 10 Ağustos 1920’de imzalanan; binlerce yıllık şanlı tarihimizde imzaladığımız en ağır, en zor, en kötü antlaşmadır.
Bu antlaşma Osmanlı Devleti’nin vatanını parçalıyor, yok ediyor, geriye Orta Anadolu gibi küçük bir toprak bırakıyordu. Milyonlarca km karelik Osmanlı yurdu yüzyıllardır gözü üstümüzde olan batılı emperyalist güçlerle yutuluyordu. Devletin siyasi yapısı eritiliyor, devlet ve millet ekonomik olarak mecalsiz duruma düşürülüyor, askeri varlığımız tüketiliyordu. Bu aslında bir antlaşmanın ötesinde yüzyıllardır batılı emperyalistlerin adım adım hazırladıkları, oluşturdukları Osmanlı Devleti’nin, milletinin ölüm fermanıydı, topyekûn İslam Dünyası’nın işgal planıydı. Yüzlerce yıllık Haçlı Savaşları’nın nihai sonucuydu.
Şanlı ecdadımızın bu bedbaht işgal belgesini parçalamak için vermiş olduğu Kurtuluş Savaşı ile yüzbinlerce, milyonlarca aziz şehitlerimizin kanıyla vatan topraklarını yeniden sulayarak Sevr paçavrasını; azmiyle, kararlılığıyla, canıyla, kanıyla, ruhuyla, imanıyla parçalamış bu toprakların, aziz vatanımızın bu aziz milletin çocuklarına yurt olmaya devam etmesini sağlamış ve bu topraklar üzerinde Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasını başarmıştır.
Yüzyıllardır batılı müsteşrik, ırkçı emperyalistler yukarıdaki amaçlarına ulaşma düşüncelerinden hiçbir zaman vazgeçmemişlerdir. Bu mübarek vatan topraklarımız aziz milletimiz ve topyekûn Alem-i İslam üzerindeki sömürü, işgal, yok etme ve nihai olarak büyük İsrail’i kurma düşüncelerinden biran bile geri durmadılar. Dünden daha rezil, daha alçak, barbarlıkta hiçbir ölçü, sınır, usül, kural, ahlak tanımayan makyavelist düşüncelerle dün başaramadıklarını bugün başarabilmek adına bütün imkanlarını sonuna kadar zorlamaktadırlar. Dünden çok daha stratejik, çok daha kompleks, çok daha girift yol ve yöntemlerle, onursuzca, şerefsizce üzerimize saldırmaya devam etmektedirler. Ülkemizi parçalamak, milletimizi tüketmek, bayrağımızı indirmek, ezanımızı susturmak için içerideki dışarıdaki bütün şer odakları, düşmanlar, piyonlar, maşalar, “Kimi Hindu, kimi yamyam kimi bilmem ne bela” CIA’sı, MOSSAD’ı, Mi-5’i, çakal sürüsünün hep birlikte sistemli, planlı, koordineli, sinsi bir biçimde üzerimize saldırmasıdır 15 Temmuz 2016.
İşte FETÖ/PDY, BETÖ, PKK, PYD, DHKPC, DAEŞ ve benzeri her türlü isimde batılı ırkçı emperyalistlerce kurulan, kurdurulan, beslenen, büyütülen, her türlü destekleriyle alçakça, hunharca insanlarımızı katleden terör örgütlerinin on yıllardır içimizde sinsice yapılanan FETÖ ile işbirliği içinde emperyalistlerin ülkemizi topyekûn işgal edip Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkacak 10 Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaşması’nın 15 Temmuz 2016 alçak, rezil FETÖ darbe kalkışmasıyla uygulanmaya geçirilmesi hamlesidir.
Onun için aziz milletimiz tarihinde olduğu gibi vatanına, devletine, namusuna, özgürlüğüne, bayrağına, ezanına, imanına, dinine yapılan her türlü alçak saldırılarda olduğu gibi sağcısıyla-solcusuyla, liberaliyle-muhafazakarıyla, Sünnisiyle-Alevisiyle, Türküyle-Kürdüyle, Lazıyla-Çerkeziyle, Arabıyla-Gürcüsüyle hasılı hangi etnik kökenden olursa olsun yurtiçi-yurtdışındaki 105 milyon aziz milletimiz el ele, yürek yüreğe vererek FETÖ’nün milletin ortak paydalarını hedef alan alçak darbe kalkışmasına karşı eyvallah demeyipkendi uçaklarından üzerlerine yağdırılan bombalara, helikopterin yağdırdığı kurşunlara, rezil darbeci FETÖ’cü teröristlerin üzerlerine yağdırdığı kurşunlara, üzerlerine sürdüğü tanklara eyvallah etmeyerek; canlarını, kanlarını dedeleri gibi feda ederek verdikleri 2’inci Kurtuluş Savaşı ile canlarıyla, kanlarıyla yazdıkları şanlı destan ve tarih ile yeni bir Türk Devrimi’ni tarihe altın harflerle yazmış oldular.
Bu devrim bin bir teferruatla, planla hazırlanan alçak darbecilere karşı hazırlıksız ve plansız olan sessiz milyonların vatan, millet, devlet, hürriyet, bayrak, ezan, iman, İslam, Allah uğruna serden geçerek yazdığı bir devrimdir. Bu devrim iradesine, bağımsızlığına, özgürlüğüne karşı yapılan şerefsiz darbeye ve darbecilere karşı en üst demokratik olgunlukla 105 milyon bu şerefli, aziz milletimizin dünya demokrasi tarihine silinemeyecek biçimde yazdığı, darbecilere darbe yapan ilk demokrasi devrimidir.
Bu devrimin her bir kahramanının aziz hatırası kıyamete dek unutulmayacak, milletle birlikte yaşayacaktır. Biz de TOÇ BİR-SEN ailesi olarak büyük MEMUR-SEN camiası mensupları olarak 15 Temmuz 2016 alçak, rezil FETÖ darbe kalkışmasına karşı ilk andan itibaren aziz milletimize, medeniyetimize, ülkemize olan yüksek sorumluluğumuzun gereğini en iyi şekilde yerine getirerek kararlı ve onurlu duruşumuzla yazılan 15 Temmuz Destanı’na katkı vermenin, tarihi sorumluluğumuzun gereğini bihakkın yapmış olmanın onuru, gururu ve mutluluğunu taşımaktayız.
Selam olsun, 15 Temmuz Destanı’na katkı veren her bir kahramanımıza, mensubumuza. Allah sonsuz rahmet etsin; millet için, vatan için, hürriyet için, bayrak için, ezan için, din için, Allah için kanını, canını veren her bir şehidimize. 15 Temmuz’da Sevr’in uygulanmasını ikinci kez parçalayan her bir yiğidimize binler selam olsun.