‘ŞİKE’YE GÖSTERİLEN HASSASİYET ‘TOPLU SÖZLEŞME’YE NEDEN GÖSTERİLMİYOR
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, TBMM’ye çağrıda bulunarak, toplu sözleşme hakkının 12 Eylül referandumu ile verildiği halde yasanın 15 aydır çıkmadığını, buna karşın şike yasasının bir ayda iki kez çıktığını belirterek, “Şikeye gösterilen hassasiyet toplu sözleşmeye neden gösterilmiyor” diye sordu.
Eğitim Bir-Sen tarafından düzenlenen, 21. Yüzyılda Türkiye’nin Eğitim ve Bilim Politikaları Sempozyumu, pazar günü sona erdi. Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, kanun hükmünde kararnamelere şimdiye kadar hiç bu kadar soğuk bakmadığını belirterek, kanun hükmünde kararname ile idare ediliyor olmanın paydaşlığı yok ettiğini vurguladı. “Şimdi; eğitime, öğretmene, öğretim görevlisine doğru bakma zamanı” diyen Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ücretli ders bulamadığı için derse giremeyen, göreve yeni başlamış bir öğretmen, 1570 TL maaşla 24 saatini eğitime nasıl verebilir; evde çocuklarına, öğrencilerine verimli olabilecek şekilde kendini nasıl hazırlar? Öğretim üyeliği yapmak, milli eğitimden sonra terfi gibi gözüküyor. Milli eğitimde haftada 15 saat ücretli derse girebilen 15 yıllık bir öğretmen, ders ücretiyle birlikte 2000-2200 TL alabiliyorken; bir okutmanı, asistanı, öğretim görevlisini 1800 TL’ye çalıştırarak nasıl teşvik edeceksiniz? Nasıl bilgili, nitelikli akademisyenler yetiştireceksiniz?”
* EK ÖDEME ADALETSİZLİĞİNİ DÜZELTMEK İÇİN GEÇ KALINMIŞ DEĞİLDİR
Gündoğdu konuşmasında, ‘Türkiye’nin en önemli sorunu eğitim sorunudur’ diyen herkesin şimdi; öğretmenine, öğretim elemanına, diğer kardeşlerimizin maaşında yapılan haklı iyileşme gibi, maaşlarında yapılacak bir iyileşmenin sağlanması noktasında sahip çıkması gerektiğini söyledi. “Milli Eğitim Bakanlığı’nın hizmetlisi Adalet Bakanlığı’nda oda süpürmek için can atıyordu; çünkü 100 TL daha fazla alacaktı. Sağlık Bakanlığı’ndaki şef, Çalışma Bakanlığı’na gitmek için can atıyordu; çünkü 120 TL fazla alacaktı” şeklinde konuşan Gündoğdu, “Eşit işe eşit ücret, aynı unvanda çalışanların aynı ücreti alması kararı, doğrudur; ama bu kararı alırken öğretmeni, öğretim görevlisini, öğretim üyesini, din görevlilerini unutmuş olmak ciddi bir yanlışlıktır. Bu sorunu düzeltmek için geç kalınmış değildir. 1 Ocak 2012’de maaşlara esas olmak üzere bu çalışmanın yapılması gerekiyor.” dedi.
Eğitim-Bir-Sen nerede diye soranlara cevap veren Ahmet Gündoğdu, “Eğitim Bir-Sen ilk kez genel yetkili sendika olmuştur ve ilk kez toplu sözleşme masasına oturacak. Bunu niçin söylüyorum; bugüne kadar yetkili olduğu halde, hiçbir şey yapamayanların ‘Eğitim-Bir-Sen nerede’ sorularını duyuyoruz. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olması gereken yerde. Tıpkı dün toplu sözleşme hakkı için elini taşın altına koyup mücadele ettiği, 208 bin sözleşmeliyi kadroya geçirdiği gibi yetkisini masada kullanacak, ama sonuç; öğretmeni, öğretim elemanını memnun etmezse bunun hakkını verecek dirayeti de yine ortaya koyacaktır.” diye konuştu.
* ŞİKE YASASI BİR AYDA İKİ KEZ ÇIKTI, TOPLU SÖZLEŞME YASASI 15 AYDIR BEKLİYOR
Ahmet Gündoğdu, toplu sözleşme yasasının geciktirildiğini ifade ederek, “Buradan TBMM’ye çağrım, çok çalışıyorsunuz, tebrik ediyorum ama toplu sözleşme hakkı 12 Eylül referandumu ile verildi, toplu sözleşmeyi sağlayacak değişiklik 15 aydır çıkmıyor. Şike yasası ise bir ayda iki kez çıkıyor” dedi. Anayasa’nın 53 ve 128. maddelerindeki değişikliğin görmezden gelinemeyeceğini belirten Gündoğdu, “Bunu hazmedemeyen bakanlara çağrıda bulunuyorum: ‘Biz, yüzde 50 oy aldık, nasıl olur da maaşları toplu sözleşme masası belirler’ diyorlar. Bu, çağdaş dünyanın yaşadığı bir gerçektir. Paydaşlık budur, örgütlülüğe bakış budur. 53. madde toplu sözleşme hakkını veriyor, 128. madde ise ‘memurların ve emeklilerin maaşları toplu sözleşme masasında belirlenir’ diyor. Bunu bu yıl öteleyebilir, geciktirebilirsiniz, ama uzun vadede buradan kaçış yok. Hazmederseniz, iyi olur” şeklinde konuştu.
* YASA ÇIKINCA TOPLU SÖZLEŞME YAPARIZ, OCAK 2012’DEN İTİBAREN GEÇERLİ OLUR
Önceki yıllarda altına imza attıkları ek ödemelerin eski talepleri dikkate alınarak gerçekleştirildiğini dile getiren Gündoğdu, “Şimdi süre kazanıp 15 Ocak’ta hedeflenin enflasyon doğrultusunda zam vermekten, daha sonra da toplu sözleşme yapmaktan bahsediyorsunuz. Geçen yıl, Türk-İş’le, Temmuz ayında anlaşma sağlandı. Ancak 1 Ocak 2011’den geçerli olmak üzere maaşlara yansıdıysa, Avrupa’ya bakmanıza gerek yok, Türkiye’de kendi anlaşmalarınıza bakmanız yeterlidir” ifadelerini kullandı.
* BAŞBAKANA ÇAĞRI
Toplu sözleşmeyi sağlayacak Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nda yapılacak değişiklik taslağında, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yapısıyla ilgili de sıkıntıların olduğunu ifade eden Gündoğdu, Başbakan Erdoğan’a çağrıda bulundu. Başbakan Erdoğan’a Allah’tan acil şifalar dileyen Gündoğdu, “Yasamız sizi bekliyor, buna el atmalısınız. 2 buçuk milyon memur, milyonlarca da emekli 12 Eylül referandumunda yüzde 58’le ‘evet’le gerçekleştirdiğimiz anayasanın 53 ve 128. maddelerindeki değişikliğin TBMM’de gereğinin yapılmasını bekliyor. Bunu da önemsediğimizi ifade etmek istiyorum.” dedi.
* GENEL BAŞKANINI BİR SİYASİ PARTİNİN BELİRLEDİĞİ VE TERÖR ÖRGÜTÜYLE YAKINLIKTAN MAHKÛM OLANLAR ‘YANDAŞ’ KELİMESİNİ AĞZINA ALAMAZ
Konuşmasında, Memur-Sen’e yönelik diğer konfederasyonlar tarafından yapılan sataşmalara da cevap veren Ahmet Gündoğdu, “Türkiye’de milletin değerlerine sözcülük yaparak akademik sendikacılık yapıyoruz. Darbecilerin çarkına su taşımıyor, İmralı’ya, Silivri’ye selam çakmıyoruz. Çıkmayan yasadan ve bazı siyasetçilerin konuşmalarından, kendi yapmaları gerekenleri yapmamalarından dolayı iki de bir, çok da ağızlarına yakışmayan, aynaya bakmadan kurdukları yandaşlık sözleriyle ilgili kendilerine sormak istiyorum: İlk sorum, Kamu-Sen’e; Genel başkanlarınızı bir siyasi parti tayin edip, görevden alırken, nasıl bir yandaşlık ilişkisi içerisindeydiniz? ETÖ’ye ev sahipliğini hangi yandaşlık ölçüleriyle gerçekleştirdiniz? İkinci sorum ise KESK’e; Terör örgütüne üyelikten, yakınlıktan, iç içelikten mahkeme kararıyla aldığınız 6 yıllık ceza yandaşlığınızın ne kadarlık kısmını gösteriyor? Ve Hz. Mevlana’ya rahmet dileyerek O’nun sözlerinde biraz değişiklik yaparak diyorum ki; Söze bakarım söz mü diye, söyleyene bakarım adam mı diye, örgütüne bakarım, bağımsız mı diye” şeklinde konuştu. Kanun Hükmünde Kararnamelere şimdiye kadar bu kadar soğuk bakmadığını ifade eden Ahmet Gündoğdu, kanun hükmünde kararnamelerle paydaşlığın yok edildiğini kaydetti. Eşit işe eşit ücret uygulamasına yönelik olarak, kamudaki aynı unvanda çalışanların ücretlerin eşitlenmesini sağlayan KHK’nin ücret dengesizliğini gidermediğini, eğitim ve din görevlileri camiasının kapsam dışı bırakıldığını hatırlattı. Birçok meslek gurubunun teşkilat yasasında yapılan değişikliklerle birlikte ücret artışlarının da gerçekleştiğine dikkat çeken Ahmet Gündoğdu, eğitim camiasının böyle bir uygulamadan da faydalanamadığını belirtti.