MEMUR-SEN’İN KAMU GÖREVLİLERİNE KAZANIMLARI YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR
Sözleşmeli personele ilk kez 112,94 TL eş yardımı sağlayan, çocuk yardımında sınırı kaldıran, sendika üyesi kamu görevlilerinin 3 ayda bir 45 TL toplu sözleşme primi almasını düzenleyen ve sözleşmeli personelden alınan damga vergisi uygulamasını sona erdiren Torba Kanun resmi gazetede yayımlandı. Söz konusu Kanunla Memur-Sen’in Toplu Görüşme masasında mücadele sonucunda elde ettiği kazanımlar yürürlüğe girerken damga vergisinin kaldırılması ile KİT’lerdeki 1 sayılı cetvele tabi personele verilmekte olan ek tazminat oranlarının iki katına çıkarılmasına ilişkin düzenlemenin yürürlük tarihinin 1 Ocak 2011 olmayışı kamu görevlilerini üzdü.
Kamuoyunca “Torba Kanun” olarak isimlendirilen ve içeriğinde kamu görevlilerine yönelik olarak genelini 657 sayılı Kanun ile 399 sayılı KHK de olumlu yönde değişiklik yapan hükümlerin yer aldığı 6111 Sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 25 Şubat tarihli ve 27857 sayılı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı.
Söz konusu Kanunun kamu görevlileri açısından kazanım oluşturan hükümlerinin dayanağını; 2008, 2009 ve 2010 yılı toplu görüşmelerinin sonunda Konfederasyonumuz ile Kamu işvereni arasında imzalanan mutabakat metinleri ile toplu görüşme tutanaklarında yer almasını sağladığımız kararlar oluşturmaktadır.
Bu kapsamda, söz konusu Kanunun kamu görevlilerine yönelik kazanım olarak değerlendirilecek hükümleri ile bu hükümlerin gerekçesi ve dayanağı olarak değerlendirilmesi gereken Mutabakat Metni ile Toplu Görüşmeleri arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılabilmesi için, Kanun hükmü ile
1- HİZMET SÖZLEŞMELERİNE BAĞLI OLARAK TAHSİL EDİLMEKTE OLAN DAMGA VERGİSİ KALDIRILDI
(2010 YILI Toplu Görüşme Tutanağı EK-2 Sayılı Liste Madde 9)
Torba Kanunun aşağıda yer verilen 83 üncü maddesi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun eki 2 Sayılı Tablonun “V.Kurumlarla ilgili Kağıtlar” başlıklı kısmın sonuna aşağıdaki fıkra eklenerek sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen sözleşmeli personel ile yapılan hizmet sözleşmelerinden damga vergisi alınması uygulaması kaldırılmıştır.
“MADDE 83- 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun;…..
b) “V- Kurumlarla ilgili kâğıtlar” başlıklı kısmının sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“25. Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı ile döner sermaye işletmelerinin kadrolarında ve sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen sözleşmeli personel ile yapılan hizmet sözleşmeleri.”
2010 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki EK II Sayılı Listenin 9 uncu maddesi “ Sözleşmeli personelin sözleşmelerinden alınan damga vergisinin kaldırılması ya da kurum tarafından karşılanması” hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
2- ÖZÜRLÜ KAMU GÖREVLİLERİ İÇİN MESAİNİN BAŞLANGIÇ VE BİTİŞ SAATİ FARKLI BELİRLENECEK
(2009 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı EK-1 Sayıl Liste Madde 1)
Torba Kanunun aşağıda yer verilen 104 üncü maddesiyle 657 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinde yapılan değişiklikle, özürlü kamu görevlileri için günlük çalışmanın başlangıç ve bitiş saatlerinin; özür durumu, hizmet gerekleri, iklim ve ulaşım şartları gibi hususlar gözetilmek suretiyle farklı belirlenmesine imkan sağlayacak bir takdir yetkisine yer verilmiştir.
MADDE 104- 657 sayılı Kanunun 100 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Ancak özürlüler için; özür durumu, hizmet gerekleri, iklim ve ulaşım şartları göz önünde bulundurulmak suretiyle günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğle dinlenme süreleri merkezde üst yönetici, taşrada mülki amirlerce farklı belirlenebilir.
Memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkündür. Bu hususa ilişkin usûl ve esaslar, Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.”
2009 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki EK I Sayılı Listenin 1 nci maddesinde yer verilen; “Kamu çalışanlarının kanunen bakmakla yükümlü bulunduğu bakıma muhtaç engelli aile fertlerinin olması durumunda, söz konusu personele engelli aile ferdinin bakımı için günlük 1 saat izin verilmesi ve personelin nöbet ve gece çalışmasından muaf tutulması için gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılması hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
3- KADIN KAMU GÖREVLİLERİNE HAMİLELİK DÖNEMİNDE VE DOĞUM SONRASINDA ÖZÜRLÜ MEMURLARA İSE İSTEĞİ DIŞINDA GECE NÖBETİ VE GECE VARDİYASI GÖREVİ VEDİLEMEYECEK
Torba Kanunun 105 nci maddesiyle 657 sayılı Kanunun 101 nci maddesinde yapılan değişiklikle, kadın memurlara hamileliğin yirmi dördüncü haftasından önce tabip raporuna bağlı olarak yirmi dördüncü haftasından sonra ve doğum sonrasında bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemeyeceği ile özürlü kamu görevlilerine ise istekleri dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemeyeceği hüküm altına alınıyor.
MADDE 105- 657 sayılı Kanunun 101 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 101- Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir.
Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi hâlinde hamileliğin yirmidördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin yirmidördüncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.”
2009 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki EK I Sayılı Listenin 1 nci maddesinde yer verilen; “Kamu çalışanlarının kanunen bakmakla yükümlü bulunduğu bakıma muhtaç engelli aile fertlerinin olması durumunda, söz konusu personele engelli aile ferdinin bakımı için günlük 1 saat izin verilmesi ve personelin nöbet ve gece çalışmasından muaf tutulması için gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılması hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
4- MAZERET İZNİ SÜRELERİ VE MAZERET İZNİ GEREKTİREN DURUMLAR ARTTIRILDI
Torba Kanunun 106 ncı maddesiyle 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinde yapılan değişiklikle, mazeret izin süreleri artırılırken ve mazeret izni sayılan durumların kapsamı genişletildi. Bu çerçevede, doğum ve ölüme bağlı mazeret izni süresi artırılırken, süt izni süresi de ilk altı ay için 3 saate çıkarıldı.
MADDE 106- 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 104- A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir.
B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.
C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin verilebilir. Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür.
D) Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.
E) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz.”
2008 Yılı Mutabakat Metni’nin eki EK I Sayılı Liste’nin 6 ncı maddesinde yer alan; “Memura eşinin doğum yapması halinde verilen izin süresinin 5 güne çıkarılması, 1 inci derecedeki kayın hısımlarının ölümü halinde de 3 gün izin verilmesi” hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
5- HASTALIĞA DAYALI İZİN SÜRESİ ARTTIRILDI, BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLUNAN AİLE FERTLERİNE HASTALIK HALİNDE ÜCRETLİ REFEKAT İZNİ İMKANI GETİRİLDİ.
Torba Kanunun 107 nci maddesiyle 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesinde yapılan değişiklikle, uzun süre tedaviyi gerektiren hastalıklarda hizmet süresi yönüyle ayırım yapılmaksızın kamu görevlilerinin hastalın niteliğine göre 12 -18 ay süreyle hastalığa dayalı izin süresi imkanı getirildi. Bu sürelerin sonunda hastalığın devam ediyor olması halinde aynı süreler kadar ilave izin imkanı getirildi.
Diğer taraftan, bakmakla yükümlü olunan aile fertlerinin refakat edilmemesi durumunda hayati tehlike oluşturan hastalıkları halinde, kamu görevlilerine üç aya kadar aylıklı izin verilecek. Gerekmesi halinde bu süre bir katına kadar artırılacak
MADDE 107- 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Hastalık ve refakat izni:
MADDE 105- Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir.
Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır.
Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahallî usûle göre verilecek raporu) ibraz etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.
Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri hâlinde, niteliklerine uygun kadrolara öncelikle atanırlar.
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır.
Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.
Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır.”
2008 Yılı Mutabakat Metni’nin eki EK I Sayılı Liste’nin 7 nci maddesinde yer alan; Memura, bakmakla yükümlü olduğu hastasına kendisinden başka bakacak kimsenin bulunmaması halinde ve sağlık kurulu raporuyla refekatçi tahsisinin belgelendirilmesi ve raporda öngörülen süreyi aşmaması kaydıyla yılda bir aya kadar aylıklı refakat izni verilmesi” hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
6- DOĞUMA DAYALI AYLIKSIZ İZİN SÜRESİ ARTIRILDI, BABANIN DA DOĞUMA DAYALI AYLIKSIZ İZNE AYRILMASINA İMKAN SAĞLANDI, EVLAT EDİNME DURUMUNDA AYLIKSIZ İZNE AYRILMA VE BEŞ HİZMET YILINI TAMAMLAYAN KAMU GÖREVLİLERİNİN BİR YILA KADAR AYLIKSIZ İZNE AYRILMASI İMKANLARI GETİRİLDİ.
Torba Kanunun 108 nci maddesiyle 657 sayılı Kanunun aylıksız izinleri düzenleyen 108 nci maddesinde yapılan değişiklikle, doğum sonrası aylıksız izin süresi 12 aydan 24 aya çıkarılırken, anne –babanın bu süreyi dönüşümlü olarak kullanması imkanı getirildi. Evlat edinen kamu görevlilerinin edindikleri çocuğun üç yaşının doldurmamış olması halinde yirmi dört aya kadar aylıksız izne ayrılmasına imkan sağlanırken, halen on yıllık hizmeti bulunan kamu görevlilerinin yararlanmakta olduğu aylıksız izinden yararlanma hakkı için öngörülün süre 10 yıldan 5 yıla indirilirken bu kapsamdaki aylıksız izin süresi de 6 aydan 1 yıla çıkarıldı.
MADDE 108- 657 sayılı Kanunun 108 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 108- A) Memura, 105 inci maddenin son fıkrası uyarınca verilen iznin bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine onsekiz aya kadar aylıksız izin verilebilir.
B) Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir.
C) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği tarihten veya vesayet dairelerinin izin verme tarihinden itibaren, istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir. Evlat edinen her iki eşin memur olması durumunda bu süre, eşlerin talebi üzerine yirmidört aylık süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen iki bölüm hâlinde eşlere kullandırılabilir.
D) Özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine aylıksız izin verilenler de dâhil olmak üzere burslu olarak ya da bütçe imkânlarıyla yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilen veya sürekli görevle yurtiçine ya da yurtdışına atanan veya en az altı ay süreyle yurtdışında geçici olarak görevlendirilen memurlar veya diğer personel kanunlarına tâbi olanlar ile yurtdışına kamu kurumlarınca gönderilmiş olan öğrencilerin memur olan eşleri ile 77 nci maddeye göre izin verilenlerin memur olan eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilir.
E) Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.
F) Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması hâlinde, on gün içinde göreve dönülmesi zorunludur. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen on gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılır.
G) Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılır.”
7- DİSİPLİN CEZALARINA KARŞI İTİRAZLAR DİSİPLİN KURULUNA YAPILACAK, UYARMA VE KINAMA CEZALARINA KARŞI DA YARGI YOLUNA BAŞVURULABİLECEK
Torba Kanunun 113 üncü maddesiyle 657 sayılı Kanunun 135 nci maddesinde yapılan değişiklikle, uyarma ve kınama gibi disiplin cezalarına karşı itirazların disiplin amiri yerine disiplin kuruluna yapılması hüküm altına alınırken, uyarma ve kınama dahil olmak üzere bütün disiplin cezalarına karşı yargı yoluna başvurma imkanı getirildi.
MADDE 113- 657 sayılı Kanunun 135 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 135- Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.
İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.
İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.
Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.”
2008 Yılı Toplu Görüşme Tutanağının eki EK I Sayılı Liste’nin 5 nci maddesinde yer alan; “657 sayılı Kanunun 126 ncı ve 135 inci maddelerinin değiştirilerek uyarma ve kınama cezalarının itirazların disiplin kurulana yapılması” hükmü ile 2010 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki Ek 1 Sayılı Listenin 1 nci maddesinde yer alan; “Disiplin cezalarının tamamına karşı yargı yolunun açılması” hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
8- KAMU GÖREVLİLERİNİN DİĞER KURUMLARDA GEÇİCİ GÖREVLENDİRİLMELERİNDE İSTEKLERİ ÖN ŞART OLACAK. KAMU KURUM VE KURULUŞLARI, HİZMET GEREKLERİ VE KAMU YARARI GİBİ HUSUSLAR KAPSAMINDA İHTİYAÇ HALİNDE DİĞER KURUMLARDA GEÇİCİ OLARAK GÖREVLENDİRİLEBİLECEK.
Torba Kanunun 115 nci maddesiyle 657 sayılı Kanunun EK-8 nci maddesinde yapılan değişiklikle, kurumlar arası geçici görevlendirmeler sıkı kayıtlara bağlanıyor. Diğer taraftan, söz konusu geçici görevlendirmenin süresinin en fazla bir kat uzatılmak kaydıyla iki yılla sınırlı olduğu hüküm altına alınıyor. Maddenin son fıkrasında yapılan düzenleme, hukuk devleti ilkesi ve bireylerin hukuki güvenliğe sahip olması ilkesiyle çelişmekte olup kamu görevlilerinin, tanımları ve içerikleri net olmayan bu hükümle keyfi görevlendirmelerle karşı karşıya bırakılmasına neden olacak bu hükmün madde kapsamından çıkarılmasına ilişkin hukuki ve fiili mücadelemiz sürecektir.
MADDE 115- 657 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kurumlar arası geçici süreli görevlendirme:
EK MADDE 8- Memurlar, geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında aşağıda belirtilen şartlarla geçici süreli olarak görevlendirilebilir:
a) Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri hariç olmak üzere, memurun görevlendirileceği kurumda göreve ilişkin 4 üncü ve daha yukarı bir dereceden boş bir kadronun bulunması şarttır.
b) Geçici süreli görevlendirilen memurlar, geçici süreli olarak görevlendirildikleri kurumların mevzuatına uymakla yükümlüdür.
c) Geçici süreli olarak görevlendirilen memurlar, yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri hariç olmak üzere, aylıkları ile diğer malî ve sosyal haklarını kurumlarından alır. Bu memurların kadroları ile ilişkileri, kendi sınıf ve derecelerindeki terfi ve emeklilik hakları devam eder.
d) Geçici süreli görevlendirme süresi bir yılda altı ayı geçemez. Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri için geçici görevlendirme süresi en çok iki yıldır; gerekli görülmesi hâlinde bu süre bir katına kadar uzatılabilir.
e) Geçici süreli görevlendirmenin, memurların göreviyle ilgili olması şarttır.
f) Geçici süreli görevlendirmede memurun muvafakati aranır.
Birinci fıkrada belirtilen hâller dışında memurlar, kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması hâlinde kurumlarınca, Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında altı aya kadar geçici süreli olarak görevlendirilebilir.”
8- TOPLU MÜRACAAT YASAĞI, ÇOCUK YARDIMINDA İKİ ÇOCUK SINIRLAMASI VE GÖREV MAHALLİNDE İKAMET ZORUNLULUĞU, GÖREV MAHALLİ DIŞINA ÇIKIŞLARDA İZİN ALINMASI GİBİ HUSUSLAR BAŞTA OLMAK ÜZERE 657 SAYILI KANUNUN BAZI HÜKÜMLERİ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILDI.
MADDE 117- 657 sayılı Kanunun;
….
g) 2 nci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi, 26 ncı maddesinin birinci fıkrası, 98 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “ve sicil” ibaresi, 129 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “sicil dosyası hariç,” ibaresi, 160 ıncı maddesinin ikinci fıkrası, 202 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 208 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ikiden fazla dahi olsa” ibaresi ile 38 inci, 65 inci, 66 ncı, 106 ncı, 110 uncu, 111 inci, 112 nci, 113 üncü, 115 inci, 117 nci, 118 inci, 119 uncu, 120 nci, 121 inci, 123 üncü, 136 ncı, 226 ncı, 227 nci; ek 2 nci, ek 3 üncü, ek 4 üncü, ek 6 ncı, ek 7 nci, ek 9 uncu, ek 13 üncü, ek 16 ncı, ek 17 nci, ek 18 inci, ek 20 nci, ek 21 inci, ek 25 inci, ek 30 uncu; geçici 5 inci, geçici 6 ncı, geçici 8 inci, geçici 12 nci, geçici 13 üncü, geçici 20 nci, geçici 23 üncü, geçici 26 ncı, geçici 27 nci, geçici 28 inci, geçici 29 uncu, geçici 30 uncu, geçici 31 inci, geçici 32 nci, geçici 33 üncü; ek geçici 4 üncü, ek geçici 6 ncı, ek geçici 7 nci, ek geçici 8 inci, ek geçici 11 inci, ek geçici 18 inci, ek geçici 22 nci, ek geçici 23 üncü, ek geçici 24 üncü, ek geçici 26 ncı, ek geçici 28 inci, ek geçici 30 uncu, ek geçici 32 nci, ek geçici 33 üncü, ek geçici 34 üncü, ek geçici 35 inci, ek geçici 37 nci, ek geçici 40 ıncı, ek geçici 41 inci, ek geçici 42 nci, ek geçici 43 üncü, ek geçici 44 üncü, ek geçici 46 ncı, ek geçici 47 nci, ek geçici 49 uncu, ek geçici 50 nci, ek geçici 51 inci, ek geçici 52 nci, ek geçici 54 üncü, ek geçici 55 inci, ek geçici 56 ncı, ek geçici 57 nci, ek geçici 58 inci maddeleri ve 22/9/1991 tarihli ve 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek geçici maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
2008 Yılı Mutabakat Metninin eki EK I Sayılı Liste’nin 4 üncü maddesinde yer verilen ; “Resmi tatil ve bayram tatillerinde hizmetine ihtiyaç duyulanlar hariç, il dışına çıkışta izin alınması uygulamasına son verilmesi” hükmü ile 2009 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki EK I Sayılı Listenin 16 nı maddesinde yer verilen “Çocuk için ödenmekte olan aile yardımı ödeneğinde çocuk sayısı sınırlamasının kaldırılması” hükmü ve 2010 Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki Ek-I Sayılı Listenin 9 uncu maddesinde yer alan “ Aile yardımında çocuk sayısı sınırlamasının kaldırılması” hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
9- SENDİKASI ÜYESİ KAMU GÖREVLİLERİNE ÜÇ AYDA BİR 45 TL TOPLU SÖZLEŞME PRİMİ ÖDENECEK, SÖZLEŞMELİ PERSONELE DE AİLE YARDIMI VERİLECEK, EMEKLİLİKTE ÖDENEN TAZMİNAT 750 TL’YE ÇIKARILDI.
Torba Kanunun 118 nci maddesiyle 375 sayılı KHK’nin 1 nci ve Ek-4 üncü maddesinde yapılan değişikliklerle, halen 500 TL olan emeklilik sonrası ödenen tazminat 12.105 gösterge rakamı belirlenmek suretiyle artırılırken, sendika üyesi kamu görevlilerine üç ayda bir 45 TL olmak üzere yeniden toplu sözleşme primi ödenmesi sağlandı. Ayrıca, sözleşmeli personelin de aile yardımından yararlanmasının önü açıldı. Böylece, sözleşmeli personelin kadrolu kamu görevlilerinin yararlanmakta olduğu bir haktan daha yararlanması da sağlanmış oldu.
MADDE 118- 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesinin (D) bendinde yer alan “beşyüz milyon lira” ibaresi “(12.105) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak” şeklinde, ek 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 4- 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte kırkbeş Türk Lirası toplu sözleşme primi ödenir. Bu madde uyarınca yapılan ödeme, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzer ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.”
“EK MADDE 8- Ayın veya haftanın bazı günleri ya da günün belirli saatleri gibi kısmi zamanlı çalışan sözleşmeli personel hariç olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatları ile döner sermaye işletmelerinde sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilenlerden aile yardımı ödeneğinden veya başka bir ad altında da olsa aynı amaçla yapılan herhangi bir ödemeden yararlanamayanlara, Devlet memurlarına verilen aile yardımı ödeneği, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödenir.”
2009 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki EK-1 Sayılı Listenin 18 nci maddesinde yer verilen; “Emekli olan personele 500 TL tutarında yapılan ödemenin 750 TL ye çıkarılması” hükmü, 2010 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın Ek-1 sayılı Listenin 10 uncu maddesinde yer verilen; “Emeklilere yapılan ödemenin 500 TL’den 750 TL’ye çıkarılması” hükmü, 2010 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın 4 üncü maddesinde yer verilen; “Sendika üyesi kamu çalışanlarına 3 ayda bir (45) TLToplu Görüşme Primi ödenmesi” hükmü, 2010 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın 3 üncü maddesinde yer verilen; “Eş için ödenmekte olan mevcut aile yardımı ödeneğinin 2011 yılının birinci yarısında (20) TL ve ikinci yarısında (20) TL artırılması ve aile yardımı ödeneğinin sözleşmeli personele de verilmesi” hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
10- SÖZLEŞMELİ PERSONEL, ANAYASA'DA VE ÖZEL KANUNLARDA BELİRTİLEN HÜKÜMLER UYARINCA SENDİKALAR VE ÜST KURULUŞLAR KURABİLECEK VE BUNLARA ÜYE OLABİLECEK.
Torba Kanunun 119 uncu maddesiyle 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’deki Anayasaya aykırı düzenleme değiştiriliyor, KİT personelinin sendikaya üye olma yasağı kaldırılıyor.
MADDE 119- 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 13/A maddesi eklenmiştir.
“Sendika Kurma
MADDE 13/A- Sözleşmeli personel, Anayasada ve özel kanununda belirtilen hükümler uyarınca sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilir ve bunlara üye olabilir.”
2009 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki EK-1 Sayılı Listenin 8 nci maddesinde yer verilen; “399 sayılı KHK'nın 14 üncü maddesinde yer alan sözleşmeli personelin sendika üyesi olamayacağına dair hükmün yürürlükten kaldırılmasına yönelik olarak yasal düzenlemenin yapılması” hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
11- KAMU GÖREVLİLERİ İÇİN DEVAM EDEN GEREV YASAĞI SÖZLEŞMELİ PERSONEL İÇİNDE UYGULANACAK.
MADDE 120- 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Grev Yasağı
MADDE 14- Sözleşmeli personelin grev kararı vermesi, bu yolda propaganda yapması, herhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılması, grevi desteklemesi yahut teşvik etmesi yasaktır.”
12- KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİNDE GÖREV YAPAN YÖNETİCİ PERSONELE VERİLMEKTE OLAN EK TAZMİNAT ORANI İKİ KATINA ÇIKARILIYOR.
Torba Kanunun 121 inci maddesiyle 399 sayılı KHK’nın 1 sayılı cetvele tabi personele verilmekte olan ek ödeme oranı %100'den %200'e çıkarılmaktadır. Eşit işe eşit ücret anlayışıyla hayata geçirilen ek ödemeden yararlandırılmayan 399 sayılı KHK’nın 1 sayılı cetvele tabi KİT personeli (müdür, müdür yardımcısı, başuzman, uzman, daire başkanı gibi yönetici personel) bu duruma bağlı olarak mahiyetindeki personelden düşük ücret almaktaydı. 2008 yılından beri dile getirdiğimiz bu husus 2010 toplu görüşmelerinde bu personelin ek tazminat oranlarının arttırılması konusunda varılan uzlaşmaya bağlı olarak torba kanun içeriğinde yapılan düzenlemeyle olumsuzluğu ortadan kaldıracak şekilde hüküm altına alınmıştır
MADDE 121- 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 25 inci maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların üretim, satış, kârlılık, verimlilik, ihracat gibi iş ve hizmet özellikleri ile kamu kesimi genel ücret dengesi dikkate alınarak (1) sayılı cetvele dâhil kadrolara atananlara, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) brüt tutarının % 200’ünü geçmemek üzere Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek oran ve esaslar çerçevesinde ek tazminat ödenir. Bu şekilde tespit edilecek ek tazminat damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz.”
2009 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki EK-2 Sayılı Listenin 16 nci maddesinde yer verilen; “399 sayılı KHK' ye ekli I ve II sayılı cetvellere tabi personele yapılan ek ödemenin hiyerarşik yapıya uygun hale getirilmesi amacıyla çalışma yapılması” hükmü, 2010 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın Ek-3 sayılı Listenin 7 nci maddesinde yer verilen; “KİT’lerde 1 sayılı cetvele tabi olan personele ödenmekte olan ek tazminat oranının %200’e çıkarılması ve 375 sayılı KHK uyarınca yapılan ek ödemenin uygulanmasından doğan aksaklıkların giderilmesi konusunda çalışma yapılması” hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
13- BU DÜZNELEME İLE İLGİLİ 9 UNCU MADDEDE AÇIKLAMA YAPILMIŞTIR.
MADDE 122- 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14/A maddesinin (c) bendinde yer alan “beşyüz milyon lirayı” ibaresi “(12.105) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı” şeklinde değiştirilmiştir.
2009 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki EK-1 Sayılı Listenin 18 inci maddesinde yer verilen; “Emekli olan personele 500 TL tutarında yapılan ödemenin 750 TL ye çıkarılması” hükmü, 2010 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın Ek-1 sayılı Listenin 10 uncu maddesinde yer verilen; “Emeklilere yapılan ödemenin 500 TL’den 750 TL’ye çıkarılması” hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
14- SAĞLIK ÇALIŞANLARININ EK ÖDEMEYE İLİŞKİN AYLIK MAHSUPLAŞMA MAĞDURİYETİ GİDERİLDİ
Torba Kanunun 190 ıncı maddesiyle 209 Sayılı Döner Sermaye Kanununda aylık mahsuplaşmanın yer alması sağlandı. Ek ödemede aylık mahsuplaşma hakkının yürürlüğe girmesi sonucu sağlık çalışanları izin ve rapor dönemlerinde ek ödeme tutarında döner sermaye alabilme imkânına kavuştu.
MADDE 190- 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin sekizinci fıkrasında geçen “yüzde 4'e kadar” ibaresi “yüzde 6'ya kadar” şeklinde, üçüncü ve dördüncü fıkraları da aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli olan memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara mesai içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabilir. Ancak ilgili kanunları uyarınca, mesai saatleri dışında özelde çalışma hakkı bulunanlardan bu hakkı kullananlara bu Kanunun ek 3 üncü maddesine göre yapılan ödemeden başka ek ödeme yapılmaz. Sağlık kurum ve kuruluşlarında Bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle, bu ödemenin oranı ile esas ve usulleri; personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinden personele bir ayda yapılacak ek ödemenin tutarı, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dâhil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) toplamının; klinik şefleri ve şef yardımcıları ile uzman tabip kadrosuna atanan profesör ve doçentlerde yüzde 800'ünü, uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda bu mevzuat hükümlerine göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerinde yüzde 700'ünü, pratisyen tabip ve diş tabiplerinde yüzde 500'ünü, idari sağlık müdür yardımcısı, hastane müdürü ve eczacılarda yüzde 250'sini, başhemşirelerde yüzde 200'ünü, diğer personelde ise yüzde 150'sini geçemez. İşin ve hizmetin özelliği dikkate alınarak yoğun bakım, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu, yanık, diyaliz, ameliyathane, enfeksiyon, özel bakım gerektiren ruh sağlığı, organ ve doku nakli, acil servis ve benzeri sağlık hizmetlerinde çalışan personel için yüzde 150 oranı, yüzde 200 olarak uygulanır. Nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara bu fıkradaki oranların yüzde 30’unu, diğer personele yüzde 20'sini geçmeyecek şekilde ayrıca ek ödeme yapılır. Sözleşmeli olarak istihdam edilen personele yapılacak ek ödemenin tutarı ise, aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir ve bunlara yapılacak ek ödeme hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemez. Bu fıkra uyarınca personele her ay yapılacak ek ödeme tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme tutarından az olamaz. Bu kapsamdaki personel için 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz”
2009 Yılı Toplu Görüşme Tutanağı’nın eki EK-2 Sayılı Listenin 17 nci maddesinde yer verilen; “Değişik adlar altında yapılan ilave Ödemelerin ek ödemeyle ilgili mahsuplaşmanın aylık olarak gerçekleştirilmesi ve bazı kurum personeline yapılan ilave tazminat ve ikramiye ödemelerindeki mahsuplaşmanın kademeli olarak yapılması hususlarında çalışma yapılması” hükmü bu düzenlemenin gerekçesini oluşturuyor.
Yürürlük Maddesiyle ilgili değerlendirmelerimiz;
Torba Kanunun; hizmet sözleşmelerine bağlı olarak tahsil edilmekte olan damga vergisinin kaldırılmasına ilişkin 83 üncü maddesi ile Kamu İktisadi Teşebbüslerinde görev yapan yönetici personele verilmekte olan ek tazminat oranlarını iki katına çıkarılmasına ilişkin 121 inci maddesinin imzalamış olduğumuz mutabakat metni uyarınca yürürlük tarihlerinin 01 Ocak 2011 olarak belirlenecek olması bizleri mutlu etmişti.
Buna karşı bu maddelerin yürürlük tarihlerinin Mart 2011 olarak Torba Kanununda düzenlenmiş olmasından duymuş olduğumuz rahatsızlığı dile getiriyoruz.
Bu nedenle; her iki maddenin yürürlük tarihlerinin 01 Ocak 2011 tarihi olarak belirlenmesi için gerek yasa koyucu irade önünde gerekse dava yoluyla yargı mercileri önünde gerekli tüm girişimlerimizi sergileyeceğiz