Eğitim Çalışanlarının Gür Sesi, Sendikacılığın En Güçlü Adresiyiz
Örgütlenerek dayanışma, eğitim çalışanlarının haklarını koruma, geliştirme, yasaklarla mücadele etme, özgürlük alanlarını genişletme mücadelesinde çeyrek asrı geride bıraktığımız bu Mayıs ayında özgün sendikacılığımızın eğitim çalışanları tarafından yine teveccühe mazhar olduğuna şahit olduk.
Faaliyetlerini sadece özlük haklarıyla sınırlandırmayan, üyesinin geleceği kadar ülkesinin geleceğini de önceleyen mücadele anlayışını; millet iradesinin ayakta kalmasını, kazanımlarımızın hayatta kalmasını, millî kültürümüzün gençlere miras olarak aktarılmasını, eğitimin bir maarif davası olarak algılanmasını çevreleyen bir dönemin sonunda daha da büyüdük, mevcuda yeni değerler kattık ve kazandık. Böylece dünden bugün değişmeyen bir anlayışla yazılan bir büyüme hikâyesi daha tarihe geçti.
Kadim medeniyetimizin kök değerlerine bağlı kalarak çalışma hayatının verimliliğinin artması, emeğin hak ettiği değeri bulması, maddi gelişim kadar manevi önceliklerimizin de gündemde kalması için mücadele vermek, istikametin doğruluğu dolayısıyla eninde sonunda başarıya ermektir. Kuruluşumuzdan itibaren vesayetçi yapıların zorlamalarına, ülkenin içinde bulunduğu kaotik ortamların zorluklarına rağmen bu istikametten asla sapmadığımız, milletimizin hiçbir değerine asla karşı çıkmadığımız, bilakis elimizi onların elinin üzerine koyarak, onlarla ortak kadere yazıldığımız için bu ülkenin gerçeğinde, tarihinde kendimize büyük bir yer açıyor, çalışma hayatı söz konusu olduğunda en önemli misyonu üstlenmeye devam ediyoruz.
Eğitim-Bir-Sen, hak arayanların en güçlü buluşma ve örgütlenme adresi olmanın da ötesinde ülkemizin düşünen aklını, entelektüel duyarlılık ve cesaretini temsil eden en büyük sivil toplum örgütü; başta eğitim çalışanlarımız olmak üzere, gördüğü yoğun teveccühle kitlesel birleşmenin, bütünleşmenin merkezi; bir çeyrek yüzyılı aşan çalışmalarla ülke ve toplumun aktif, canlı bir değeri, insan hakları ve demokrasi mücadelesinin güvencesi; önemini tarihine, kültürüne, ülkesi ve milletine bağlı olmaktan alan, dinamizmi millî varlığımıza mal olmuş kurumsal bir değerdir.
Birlerle başlayan sendikal yolculuk, hak ve özgürlük mücadelesi yeni üyelerle daha da güçlendi. İmzalanan mutabakat metinlerine göre üye sayımız, 389 bin 480’i Millî Eğitim Bakanlığı, 5 bin 203’ü Kredi ve Yurtlar Kurumu, 31 bin 964’ü üniversite olmak üzere, toplamda 426 bin 647’ye çıktı. Bu, sadece bir başarı değil, başarının, başarmanın destanıdır. Bu, Eğitim-Bir-Sen’in sadece önde ve öncü olduğunun değil, aynı zamanda büyük bir imkân, büyük bir çözüm, büyük bir çıkış olduğunun da tescilidir. Bu başarı, hiç kuşkusuz inancın, güvenin, azmin, doğruluğun, yapıcı olmanın, disiplinli çalışmanın sonucu; ülkemizin ve milletimizin çıkarlarını öne alarak sorunlara çözüm arayan anlayışımızın, sorunları teşhisle yetinmeyip alternatif öneriler sunan, bilimsel çalışmaları, araştırma ve incelemeleri eksik etmeyen bir yaklaşımın karşılık bulmasıdır.
İddiası ve idealleri olan bir camia olarak, yetkinin bize yüklediği tarihi, kültürel, vicdani sorumluluğumuzun bilincinden hiçbir zaman gafil olmadık, olmayacağız. Sayımızın fazlalığıyla birlikte esas gücümüz davamızın haklılığı, istikametimizin doğruluğudur. Ancak haklı bir dava etrafında bir araya gelip, bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenen insanların birlikteliği anlamlı olabilir. Nitekim sendikamızın birlerden bine, binlerden on binlere, yüz binlere ulaşma başarısının özünde saklı olan gerçek, doğruluk ve Türkiye gerçekliği ile bütünleşmektir. Bizim gücümüz haklılığın, doğruluğun ve Türkiye’nin gücüdür. Bu birbirinden ayırmadığımız bütünlüğün gücüdür bizi çoğaltan. Doğru zamanda, doğru yerde olmaya, hak, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde en önde olmaya özen gösterdik. Bugünlere yılmadan, yorulmadan, inançla, azim ve kararlılıkla geldik. Sahada ve masada üye ve çalışanlarımıza karşı sorumluluğumuzun samimi bilinciyle hareket ettik. Özümüzle, sözümüzle, söylemimizle bir olduk. En önemlisi milletimizle, tarihimizle, medeniyet değerlerimizle bir olduk. Kendimizi her fırsatta değerlerimizin aynasında gözden geçirmeyi erdem bildik.
Şimdi daha ileri hamleler için kendimizi bir kez daha gözden geçirmenin, safları sıklaştırmanın, mevzileri tahkim etmenin vaktidir.
Eğitim-Bir-Sen’in bugünlere gelmesinde, zirveden yeni ufuklara yol almasında emeği olan herkese; şube başkanlarımıza, yönetim kurulu üyelerimize, ilçe temsilcilerimize ve yönetimlerine, işyeri temsilcilerimize ve bütün üyelerimize teşekkür ediyoruz.