Bayraktutar: Mihrap Ağlıyor!
Sanat adı altında Mihrabı ağlatıyorsunuz. İslamı küçük düşürüyor, din görevlisinin ve müslümanın dokunulmazları ile dalga geçiyorsunuz. Ve pişkince bunun adına sanat diyorsunuz. 82 Bin Din görevlisi adına bu yapılanları kınıyoruz. Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar Koç ailesi tarafından düzenlenen sergide İslami motifler içerisine konulan cinsel objelere tepki gösterdi.
Bayraktutar; ‘Sanat adı altında inançları küçük düşürmek, sanat adı altında kullanılan objelerle Müslümanı ötekileştirmek ne yazık ki alışkanlık haline geldi.
İnançlarımıza dair ne varsa bunları çekinmeden kullanmanın, cinsel objelerle harmanlamanın sanat olduğunu düşünenlere sesleniyorum. İnançlarımıza hakaret ederek yeni bir sanat anlayışı ortaya çıkardınız. Müslümanı ötekileştirerek dünyaya sanat adı altında iğrenç görüntüler sundunuz. Kimliğine bakıldığında Müslüman yazan, yaşamına bakıldığında Avrupa sempatizanı bireyler oldunuz. Mihrabı ağlatan, din görevlisini ve dini küçük düşüren şekiller ortaya atıp buna sanat dediniz. Unutulmamalıdır ki bizler din görevlileri olarak sanata ve sanatçıya asla karşı karşı değiliz. Fakat sanat adı altında toplumsal ahlakı, değerlerimizi, İslam’ı, imanı yerle bir eden bu tarz zihniyetlere karşıyız’ ifadelerini kullandı.
Bayraktutar; ‘Sanat yapıyoruz diyerek dini değerlerimizi sanat objeleri ile harmanlamanın yanlış! Tasarlanmış! Kurgulanmış! saldırı şekilleri olduğunu düşünüyoruz. Bu tarz düşüncelerle amaçlanan ses getirmekse bu ses acı olacaktır. Bu ses Müslümanların tahammül sınırlarını zorlamıştır.
İslama dair değerlerimizi savunmak bizim görevimizdir
İslam’ın kuranı kerimde anlatıldığı gibi yaşanması gerektiğini dile getiren Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar; ‘İslam özgürlük sınırlarını bir başkasının özgürlüğüne kastetmek olarak yorumlamaz. İslam kesin kaide ve kuralları olan tartışılmaz bir dindir. Bu sebeple son zamanlarda Nikah talebimiz adı altında farklı sesler duymaktayız. Bu sesler bizim yabancı olduğumuz seslerdir. Adıyaman Üniversitesi Rektörünün "bir erkek ve bir kadının, nikahsız olarak ellerinin birbirine değmesi ve yalnız kalmalarının helal olmadığını açıklaması bir çok kesim tarafından yadırgandı, söz konusu ifadeleri kullanan Rektöre bir çok tepki verildi. Rektörümüzün söylediklerine katılmakla birlikte, İslam’a dair olan gerçeklere gözlerimizi kapatmanın yerinde bir tutum olmadığını dile getirmek istiyorum. Bizler din görevlileri olarak doğruları anlatmakla mükellef olan kişileriz. Yaşamınız gereği bu gerçekler gücünüze gidiyor olabilir, nikahsız yaşamak isteyenlere sözümüz yok, haram olduğunu bile bile günah işleyenleri zorla sınırlayan yaptırımlarımız yok. Biz gerçekleri anlatırız, anlarsanız kendinize, anlamazsanız kendinize. Dikte ederek islamı yaşatmaya çalışma gibi bir hedefimiz asla olamaz,fakat İslam mensubu kişilerin değerlerini küçümseyerek bunlara özgürlük denilirse, bunlara sanat denilirse, bilin ki büyük bir yanlış içerisindesiniz. Sizin dininiz size bizim dinimiz bize deyip bu işin içinden çıkmak yerine, özellikle uyarmanın elzem olduğunu vurgulamak istiyoruz. Nasıl yaşamak isterseniz yaşayın fakat yaşarken, bizim değerlerimizle adeta dalga geçmeyin. Hiç bir hak bu ayrıcalığı size tanımaz. Bu tarz yanlışlardan bir an evvel vazgeçin. Bu size bişey kazandırmaz “ dedi.