82 Bin Üye ile 14. Kez Yetkiliyiz
Diyanet ve Vakıf hizmet kolunda istikrar ve başarının değişmeyen adresi, yüzlerce kazanımın mimarı Diyanet-Sen 14. Kez yetkiyi göğüslemenin haklı onurunu yaşıyor. Diyanet ve Vakıf hizmet kolunda istikrar ve başarının değişmeyen adresi, yüzlerce kazanımın mimarı Diyanet-Sen 14. Kez yetkiyi göğüslemenin haklı onurunu yaşıyor.
Buna göre Diyanet-Sen 81.351 üye sayısı ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 14. Kez, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde 588 üye sayısı ile 7. kez ve toplamda 81.939 üye sayısı ile 14. Kez yetkiyi göğüsledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı verilerine göre şu anda mevcut 117 Bin 918 Diyanet çalışanından 89.519 erkek, 13.792 kadın ve toplamda 103. 314 personel sendika üyesi. Buna göre kamu çalışanları içerisinde yüzde 88.20 sendikalaşma oranı ile Diyanet çalışanları büyük bir başarı yakalamıştır. Diyanet-Sen ise yüzde 70 sendikalaşma oranı ile tüm sendikalara büyük bir fark atmayı başarmıştır.
Tüm hizmet kolları arasında sendikalaşma oranı en yüksek kurum Diyanet İşleri Başkanlığı olurken bu oranda yüzde 70’lik payın sahibi olan Diyanet-Sen aynı hizmet kolundaki diğer 17 sendikanın toplamına dahi büyük fark atarak din görevlilerinin ve vakıf çalışanlarının güvenlerini boşa çıkarmadığını bir kez daha ispatlamış oldu.
Bunun anlamı, din görevlileri ve vakıf çalışanları, hak ve menfaatlerini aramada ve ortak menfaatlerini korumada Diyanet-Sen’e güvenmektedir.
Bunun anlamı, din görevlileri ve vakıf çalışanları, hak arama çabalarında, menfaatlerini koruma çalışmalarında Diyanet-Sen’i yetkin görmektedir, etkili görmektedir.
Bunun anlamı, Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a adım adım teşkilatını gezen, onların dertleri ile dertlenen gece gündüz, kar kış, demeden bu dava için Diyanet-Sen sevdası için ter akıtan Diyanet-Sen’in lider kadrosunun çalışmaları Diyanet ve Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanları tarafından takdir edilmektedir.
Diyanet ve Vakıf çalışanlarının haklarının korunması ve geliştirilmesi, sorunlarına çözüm bulunması için mücadele veren; Türkiye’nin ve dünyanın sosyal ve siyasal meselelerine hassasiyet gösteren; 1998 yılından beri kuruluş felsefesinden taviz vermeden, ilk günkü azim, heyecan ve kararlılıkla yoluna devam eden Diyanet-Sen, bu sonuçlar ile yeni bir destana ve büyük bir başarıya imza atmıştır.
Diyanet-Sen’e aidiyet, demokrasi ve kalkınma yolunda tüm kaynaklarını harekete geçiren Türkiye ideali etrafında gönüllü, bilgili, katılımcı bir seferberliğin derlenip toparlanarak, bütünleşmesi sonucudur. Bütünleşmenin, maddi ve manevi öncelikler başta olmak üzere, bize yüklediği büyük sorumluluğun bilincindeyiz. Aynı bilinç ve sorumluluğumuzun artarak sürmesi, birlikteliğimizi daha güçlü ve anlamlı kılmaktadır. Bu güç ve birlik, her şeyden evvel Türkiye’nin gücü ve birliğine hizmet etmektedir.
Bizi büyüten, merkezinde güzel ülkemiz ve milletimiz olan büyük bir ideal; refah ve kültür seviyesi yüksek, demokratik, kardeşlik temelinde toplumsal bütünlüğünü sağlamış bir Türkiye idealidir. Bu ideal her türlü ayrımı, hesabı, kimliği, ayrışmayı, ötekileştirmeyi önemsizleştirmekte, eritmektedir. Biz bu duygu ve yaklaşımla bütün bir Türkiye’yi kucakladık, kucaklıyoruz. Yapay, zorlama ayrımlarla insanımızı dışlamadık, itmedik, ötekileştirmedik. Kucaklaşma, haksızlık kimden gelirse gelsin karşısında olma, mazlum ve mağdura el uzatma bizi daha da büyüttü ve Türkiye ile birlikte büyümeye devam edeceğiz. Türkiye ile birlikte büyük hayallerimiz, düşüncelerimiz, umutlarımız, amaçlarımız var. Bugün ulaştığımız sayının asıl ifade ettiği işte bu duygu, gönül ve ideal birlikteliğidir.
Diyanet-Sen’in kurulduğu günden bu yana, etkili ve yetkili sendika olma yolunda verdiği mücadele, yaptığı çalışmalar 15 Mayıs 2004’te genel yetkili sendika olarak Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olma hüviyetiyle daha da anlam kazanırken, sendikamız bugün hem nicelik hem de nitelik bakımından zirveden yeni ufuklara yolculukta yeni bir destan yazmıştır.
Sendikamızın hem nicelik hem de nitelik olarak bugünlere gelmesinde emeği olan şube başkanı ve yönetiminden ilçe yönetimleri ve işyeri temsilcilerimize; gece gündüz demeden, canla başla, adanmışlık duygusuyla, zamanının önemli bir kısmını sendikal mücadelemize hasreden bütün üyelerimize teşekkür ediyoruz.