Torba Yasa Hala Emeklilerin Umudu
Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Emekli Memurlar Sendikası Genel Başkanı Emin Şenver, emeklilerin maaşlarının açlık sınırının üzerine çıkartılarak insanca bir hayat yaşamalarının sağlanmasını talep etti, “Torba Yasa”dan emeklilerin beklentilerini sıraladı.
İşte Emekli Memurlar Sendikası Genel Başkanı Emin Şenver, tarafından yapılan açıklama:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen “Torba Yasa”nın Meclis genel Kurulunda görüşülmesine Ramazan Bayramından sonra devam edilmektedir. 25 Temmuz 2014 tarihinde yasalaşması beklenen “Torba Yasa” bu tarihe yetişmemiş ve Meclis Genel Kurulu kaldığı yerden Torba Yasayı görüşmeye devam etmektedir.
Torba Yasayı en yakından takip edenlerin arasında emekliler bulunmaktadır. Çünkü emekliler aldıkları maaşlarla açlık sınırının dahi altında olan emekliler Torba Yasadan kendilerini bir nebze de olsa rahatlatacak haberler beklemektedirler.
Devlet vergisini SGK primlerini zamanında ödemeyenlere karşı bol bol af çıkartıp vergi ve SGK primlerinin bir kısmından ve faizinden vaz geçerken, emeklilerin düşük maaşlarına herhangi bir çözüm üretmemektedir.
Son 12 yılda işveren kesimi için sayısını unuttuğumuz paketler açılmış ve onlara devlet kesesinden bol bol teşvikler verilmiş olmasına rağmen, emekliler için açılan herhangi bir paket bulunmamaktadır. Burada işverenlere teşvik verilmesin demek istemiyoruz. Elbette ülkemizin, üreten ve istihdam sağlayan kesimine teşvikler verilecektir ancak ülkemizde geçmişte üretmiş, alın terini akıtmış ve göz nurunu dökmüş ve emekli olmuş insanlarının da aldıkları emekli maaşları ile insanca yaşamaya hakları olduğu unutulmamalıdır.
10 milyonu emekli çalışanlara verilen “Banka Promosyonunun” emeklilere de verilmesinin önündeki engelin ne olduğunu hala anlayabilmiş değildir. Oysa 10 milyonun civarında emekli sabır ve dört gözle “Banka Promosyonunu” beklemektedir. Banka promosyonu bile emeklilerin aldıkları nefesin bir nebze olsun rahatlamasına yardımcı olacaktır.
Emeklilerin beklediği bir başka müjde ise çalışmayan eş parasıdır. Yine emekliler tahsil hayatına devam eden yavruları için çocuk yardımının emekli maaşlarına yansıtılmasını beklemektedirler.
Ülkemizde emekli olan insanların maaşları %50’ye yakın bir oranda azalmaktadır. Oysa bu insanların nüfusu artmış, kendi çocuklarının yanı sıra torunları da dünyaya gelmiştir. Dolayısıyla ellerine bakan insan sayısı artmıştır.
Herkes emeklilikte alacağı maaşın çalışırken aldığı maaş kadar olmasını beklemez ancak %50 oranında bir maaş azalması da makul ve mantıklı değildir. Bu insanlar belli bir hayat standardına alışmışlar ve hayatlarını o standarda yakın bir düzeyde sürdürmek isterler. Hayatlarının en verimli en az 25 yılını çalışarak emekli sandığı, SSK veya Bağ-Kur primi ödeyerek geçirmiş olan emeklilerimizin maaş bakımından mağduriyetlerinin giderilmesi dünyanın 17. Büyük ekonomisi olan Türkiye için zor olamamalıdır.
Sayın vekillerimizin Emekli Memur-Sen’i birer gün ziyaret ederek emeklilerden gelen telefonlara cevap vermelerini ve emeklilerin maaşlarının neden düşük olduğunu emeklilere kendilerinin izah etmelerini istirham ediyoruz. Gerçekten emekliler zor durumda, bunun sebebi de aldıkları düşük emekli maaşı. Bunun düzeltilmesi için de görev iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye Büyük Millet Meclisine düşmektedir. Artık emeklilerin feryatlarını duyma zamanı gelmiştir. Emeklilerden aldığımız telefonların büyük bir çoğunluğu “emekli maaşlarının yetmediğini, memuriyete nasıl dönecekleri veya kendilerine iş bulmakta yardımcı olmamız yönündedir. Bunları duyunca emeklilerin haklarını savunan bir sendika yöneticisi olarak ister istemez yüreğimiz sızlıyor.
Bağ Kur emeklileri için kabul edilemez bir uygulamayı da burada gündeme getirmekte fayda görüyorum. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden, dahası insan istihdam eden bu kardeşlerinizin emekli maaşlarından yapılan %15 oranındaki kesintiyi akılla izah etmek mümkün değildir. Zira bu insanlar çalışarak hem vergi vermek hem de insan istihdam ederek devlete zaten yeteri kadar kaynak aktarmaktadırlar. Peki emekli maaşlarından bu %15’lik kesinti yapmak niye?
Aynı şey emekli memurlar için de geçerlidir. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden memurların aldıkları ücretten %15 oranında “Sosyal Güvenlik Destek Primi” kesilmektedir. Bu kesintinin emekli çalışana hiçbir faydası yoktur. Ya bu kesintinin kaldırılması veya emekli çalışmayı bıraktığında biriken paranın kendilerine ödenmesinin sağlanması gerekmektedir.
2002 yılından önce emekli olan SSK emeklileri için bir intibak düzenlemesi yapılarak onların emekli maaşlarında önemli bir artış yapılmış olmasına rağmen, 2000 yılından sonra özellikle Bağ-Kur emeklilerinin mağduriyetleri artmıştır.
Geçtiğimiz yıllarda emekli Şube Müdürleri ve bağımlı daire başkanlarının ek göstergelerinin 3000’den 3600’e çıkartılması için bir yasal düzenleme yapılmış ancak ek gösterge alan diğer emeklilere bu yansıtılmamıştır. Bu da Anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Emekli Sandığı emeklileri bu aykırılığın ortadan kaldırılmasını beklemektedirler.
Alın teri göz nuru ile çalışan milyonlarca emeklimizin deneyimlerinden hala yararlanılabilir. Bunun için de bu emeklilerimizin çeşitli projelerde danışman olarak görevlendirilmeleri ve yabancı uzmanlara verilen kaynağın ülkemizde kalması sağlanabilir. Çünkü emeklilerimiz hem ülkemiz gerçeklerini hem de emekli olmadan önce çalıştıkları sektörleri yabancı uzmanlardan daha iyi bilmektedirler.
Bu açıklamaların ışığı altında “Torba Yasa”dan emeklilerin beklentilerini bir kez daha tekrarlıyoruz.
1. Emeklilerin tamamına banka promosyonu verilmesi ve bunun bir yasal statüye kavuşturulması böylece toplu sözleşme masasında verilen sözlerin yerine getirilmesi,
2. Eşi çalışmayan emeklilere eş parası verilmesi,
3. Tahsil hayatına devam eden çocuğu olan emeklilere çocuk yardımı yapılması,
4. Emeklilerin sendika kurma hakkının yasal hale getirilmesi,
5. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden ve insan istihdam eden Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarından yapılan %15 oranındaki kesintinin kaldırılması,
6. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden memurların maaşlarından alınmakta olan %15 oranındaki “Sosyal Güvenlik Destek Primi”nin kesilmemesi veya kesilecekse bile olsa emekliler çalışmayı bıraktıklarında kendilerine toptan ödenmesi veya emekli maaşlarına yansıtılması,
7. 2000 yılından beri mağduriyetleri artan Bağ-Kur emeklilerinin durumlarının düzeltilmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve bir an önce sonuçlandırılması,
8. 2013 yılında yapılan ek gösterge artışından yararlandırılmayan emeklilerin de ek göstergelerinin artırılması,
9. Emeklilerin birikimlerinden yararlanmak için kendilerinin hizmet için eğitim faaliyetlerinde eğitici ve projelerde uzman olarak görevlendirilmelerinin sağlanması,
10. Dünyada yeni bir terminoloji olan “Aktif Yaşlanma” kavramının ülkemizde de hayata geçirilerek emeklilerin hayata tutunmalarının sağlanarak sağlıklı bir emeklilik dönemi geçirmelerinin sağlanması ve SGK üzerindeki muhtemel yüklerinin azaltılmaya çalışılması.
Yukarıda özetlemeye çalıştığımız talepler için çok büyük mali kaynaklara ihtiyaç yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu talepleri karşılamaya gücü yeter. Bunları karşılamak sosyal devlet olmanın da bir gereğidir.
Bu nedenler Torba Yasa henüz Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülürken verilecek önergelerde emeklilerin yukarıda saydığımız taleplerin karşılanmasını ve maaşlarının açlık sınırının üzerine çıkartılarak insanca bir hayat yaşamalarının sağlanmasını talep ediyoruz.