TERÖRE KİM KARŞI ÇIKARSA AKİLDİR
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye'de akilliğin, her türlü teröre karşı olmak ve millet iradesinin yanında yer almak anlamına geldiğini söyledi.
Bilecik'in Söğüt ilçesinde, Memur-Sen'e bağlı Eğitimciler Birliği Sendikası'ının (Eğitim-Bir-Sen) Genişletilmiş İl Divan Toplantısı'na katılıp Ertuğrul Gazi Türbesi'ni ziyaret eden Gündoğdu, 30 yıldır şehitler verdiren ve ülkenin mali faturasını kabartan terörün bitmesi gerektiğini söyledi.
Şimdiye kadar gayret edilmesine rağmen bataklığın kurutulamadığını belirten Gündoğdu, sanatçı, yazar, sivil toplum örgütü yöneticisi gibi ülkenin akil insanlarına düşen görevin, terörden kurtulmak için yola çıkmak olduğunu dile getirdi.
Gündoğdu, çözüm sürecinin kendileri için farklı bir anlama sahip olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
"Kırmızı çizgi; şehitlerimiz, istikametmiz ise; milletin beklentisidir. Bu ülkenin vatandaşı olarak artık, çocuklarını Güneydoğu'ya askere gönderen anne ve babaların acı çekmesini istemiyoruz. Güneydoğu'ya tayini çıkan öğretmen, hemşire ve doktor başta olmak üzere üyelerimizin de orada can güvenliğiyle ilgili sıkıntı yaşamasını istemiyorum. Güneydoğu'daki çocuklarımızın da oralarda can güvenliği sorunu yaşandığı için öğretmen açığı fazla olması dolayısıyla öğretmensiz kalmasını istemiyorum. Herhalde bu isteklerin tamamı, bu ülkeyi Çanakkale ruhuyla yeniden buluşturmak, Kürd'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle teröre ve terörizme karşı olan milletimizi kucaklamaktır. Irkçılığa prim vermeden, seçemediği ırkından dolayı üstünlük arayışına girmeden çözümün paydaşı olmaktır."
"Kesk Ve Memur-Sen, Akil Koalisyonunda Buluştu" Açıklamasına Tepki
Akil İnsanlar Heyeti üyelerinin açıklanmasının ardından Türkiye Kamu-Sen tarafından yapılan "KESK ve Memur-Sen, akil koalisyonunda buluştu" başlıklı açıklamayı da değerlendiren Gündoğdu, "En hafif tabiriyle söylüyorum, bunlar densizliktir" ifadesini kullandı.
Türkiye Kamu-Sen'in bir ihanetten bahsettiğini vurgulayan Gündoğdu, asıl ihaneti, "ülkenin çocuklarının öldürülmesine, şehit olmasına, vatandaşların maddi ve manevi kayıp görmesine göz yummaktır. Buradan soruyorum bu ülkenin yüzde 50 oyunu alarak başbakanlığa seçilen, Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanının başkanlığındaki toplantıya katılmak mı ihanettir; Şener Eruygur gibi Ergenekon’un baş mimarlarının başkanlığındaki toplantıya katılmak mı ihanettir? İhanet bu milletin iradesini, emeğini PKK’ya, Ergenekon’a peşkeş çekmektedir" diye konuştu.
Gündoğdu, şimdiye kadar hep "Millet ne diyorsa o" dediklerini anlatarak, "Ergenekon'a ev sahipliği yaparken Kamu-Sen'i eleştirdik. PKK'ya İmralı'ya yakınlığından dolayı KESK'i eleştirdik. Biz hep milletin iradesinin yanında yer aldık. KESK, bu toplantılarla terörü kınar hale gelirse bundan memnuniyet duyacağız. Tıpkı, daha önce başörtüsüne özgürlük istediğimizde duyarsız kalan Kamu-Sen ve Türk-Eğitim-Sen'in gerek üyelerinin istifasından korması, gerek başka sebeblerden dolayı bizde başörtüsüne özgürlük istiyoruz demeleri gibi.
“Kafatası Tokuşturarak Gidilecek Bir Yerin Olmadığını Görmek Lazım”
Gündoğdu, Kamu-Sen’in “Andımız kaldırılsın” cümlesi üzerine kıyamet kopardığını belirterek, "Eğer akan kan “Ne Mutlu Türküm Diye” bağırdığımızda bitecekse hep birlikte bağıralım" şeklinde tepkisini dile getirdi.
Gündoğdu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ama mesele bu değil. Andımız, pedagojik mi? İçeriği doğru olan yeri bile her sabah okutmak ne fayda sağlar, bu başka etnisitelerin mayasındaki millet kavramını oluşturan, İslam’ın bayraktarlığını yapmadaki Türk milleti olgusunu oluşturan değerler düşmanlığıyla nereye gider. Eğer Türküm doğruyum, çalışkanım demekle Türk, doğru, çalışkan olunsaydı Silivri cezaevi Türk’ten geçilmiyor olmazdı. Buna karşı kızıp da Kürdüm, doğruyum çalışkanım demekle olsaydı Kandil, İmralı’da Kürtten geçilmiyor olmazdı. Demek ki, adam olmak lazım, insan olmak lazım, kafatasçılığını tokuşturarak gidilecek bir yerin olmadığını görmek lazım. Bunun en açık örneği, ırk üstünlük sağlasaydı Peygamberimizin (s.a.v) amcasına sağlardı. Kılık kıyafet dayatmasından kurtulmak lazım. Din görevlilerinin kardeşlik projesine dahil edilmesi lazım. Yani, üstünlüğün takvada olduğu, ırkta olmadığı gerçeğini Çanakkale’de o destanı yazanların birlikteliğinin devam mecburiyetinin yine bu kardeşlerimizin anlatması lazım. İktidara ve siyasi partilere çağrımız, son seçim öncesi referandumda hayır diyeniniz de evet diyeniniz de bu millete yeni anayasa vaadinde bulundunuz, bu ülkede benim vatanım, benim bayrağım diyen herkesin benim anayasam diyebileceği bir anayasa istiyoruz.”
Toplantıya,İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, Eğitim Bir-Sen Bilecik Şube Başkanı Ahmet Selöz ve yönetim kurulu ile sendika üyeleri katıldı.
İl Milli Eğitim Müdürü Şişman, Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu’ya tablo hediye etti.