Sağlık-Sen, Vazife Malulleri İçin Çıkarılan Kanun Uygulamasını İstedi
Sağlık-Sen, vazife malulü olan kişinin kendisine veya hayatını kaybetmesi halinde yakınlarına; başta kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam olmak üzere bazı haklar getiren kanunun uygulanması için Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na başvurdu.
Sağlık-Sen’in Nisan 2013 Kurum İdari Kurulu ve 2013 yılı toplu sözleşmelerinde, ‘görevi esnasında ve görevi sebebiyle malul olanların ya da hayatını kaybedenlerin ailelerinin şehit ailesi/yakını gibi değerlendirilerek buna ilişkin haklardan yararlanmalarını’ talep etmişti.
Bunun üzerine, 02.08.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6495 Sayılı Kanun ile vazife malulü olan kişinin kendisine veya hayatını kaybetmesi halinde yakınlarına; başta kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilmesi, TOKİ tarafından faizsiz konut kredisi verilmesi, şehir içi ulaşımın ücretsiz sağlanması, elektrik ve su ücretlerinden indirimli faydalanılması, çocuklarına okul yardımı yapılması, maaş bağlanmasının yanı sıra, emeklilikle ilgili bazı haklar verilmişti.
5510 sayılı Kanunun vazife malullüğünü düzenleyen 47. maddesine göre kamu idarelerinin vazife malullüğüne sebep olan olayı, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatına göre yetkili mercilere derhal, kuruma da en geç on beş iş günü içinde bildirmekle yükümlü olduğu hatırlatıldı. Sağlık-Sen’in başvurusunda, kuruma bildirimin, aynı süre içerisinde sigortalılar veya hak sahiplerince de yapılabileceği belirtilerek, vazife malullüğüne sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına dikkat çekildi.
Kanun, 'süresi içerisinde bildirimde bulunulan vazife malullüğü aylıkları, sigortalının ölüm ya da malûliyeti sebebiyle göreviyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanır’ hükmünü içeriyor.
Sağlık-Sen söz konusu kanun hükümlerinin uygulanması ve gerekli bildirimlerin bakanlıkların bağlı kurum ve kuruluşları tarafından ivedilikle ilgili makamlara yapılması için Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na başvurdu. Söz konusu başvuruda, “Bu doğrultuda yapılan düzenlemelerde kurum ve kişilerin özellikle bildirimle ilgili sorumlulukları olduğundan, konu hakkında bilgilendirilmeleri önemlidir. 6495 sayılı Kanun ve mezkûr Yönetmelik kapsamında Bakanlığınızca gerekli çalışmalar yapılarak Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara konu hakkında bilgi verilmesi hususunda gereğinin yapılması” istendi.
KANUNDA NELER YER ALIYOR?
Söz konusu kanunda, 5510 sayılı Kanunun 47. maddesine göre vazife malulü olan kişinin kendisine veya hayatını kaybedenlerin dul ve yetimleri için bir konut ile sınırlı olmak üzere, öncelikle dul eşine, eşi hayatta değilse veya evlenmişse kredi kullanacak çocuklardan en az birisinin yetim aylığı almakta olması kaydıyla aylık bağlanma koşullarına bakılmaksızın talepte bulunan çocuklarına müştereken, bu kişiler bulunmadığı takdirde de öncelikle anaya olmak üzere ana veya babasına konut sahibi yapmak amacıyla Toplu Konut İdaresince faizsiz olarak kredi verileceği ifade ediliyor.
Bir başka hak ise, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam hakkı verilmesine yönelik. Kanunda, vazife malulü olanların kendileri veya eş ve çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendileri veya kardeşlerinden birisi; hayatını kaybedenlerin ise eş veya çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edileceği yer alıyor.
Aynı kanunda, vazife malullerinin yakınlarına ücretsiz şehir içi seyahat hakkı da getiriliyor. Bu haktan yararlanacaklar ise, vazife malulü sayılarak aylık bağlananların kendileri, eşleri, evli olmayan ve yirmi beş yaşını doldurmamış olan çocukları, anne ve babaları; vazife malulü sayılacak şekilde hayatını kaybedenlerin ya da aynı kapsamda aylık almaktayken hayatını kaybedenlerin eşleri, evli olmayan ve yirmi beş yaşını doldurmamış olan çocukları, anne ve babaları.
Vazife malullerine verilen bir başka hak ise, elektrik ve su ücretlerinin indirimli olarak kullandırılması. Kanuna göre, harp veya vazife malullüğü aylığı bağlananların veya harp veya vazife malulü sayılanlardan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam eden kamu görevlileri ile harp veya vazife malullüğü aylığı almakta iken 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında çalışmaya başlamaları nedeniyle ödenmekte olan aylıkları kesilenlerin, dul ve yetim aylığı bağlananların ikametgâhlarında kullandıkları elektrik enerjisi ücreti %40’tan; belediyelerce tahakkuk ettirilecek su ücreti ise %50’den az indirim içermemek üzere belirlenecek tarife üzerinden alınacak.
Yine ilgili kanunda vazife malullerinin yakınlarına aylık bağlanması yer alıyor. 5510 sayılı Kanunun 47. maddesine göre aylık bağlanmış malullerden ölenlerin ya da bu hükümlere göre aylık bağlanmasını gerektiren olaylar sebebiyle hayatını kaybedenlerin ana veya babalarına, ölüm tarihini takip eden ay başından geçerli olmak üzere 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi ile bu Kanunun mülga 77 ve 92. maddelerinde sayılan haller hariç olmak kaydıyla herhangi bir şart aranmaksızın aylık bağlanacak.
Yine aynı kanuna göre vazife malullüğü aylığı üzerinden aylık bağlananlara, ek ödeme verileceği, vazife malullerine malullük derecesine göre ek ödeme yapılacak, vefat etmeleri halinde bu ek ödemeden dul ve yetimleri yararlanacak ve bunların çocuklarına ilköğretimleri, ortaöğretimleri ve yükseköğretimleri sırasında yılda bir kez eğitim-öğretim yardımı yapılacak.
Söz konusu kanun, vazife malullerinin emekliliklerine yönelik düzenlemeler de içeriyor.
Kimlerin vazife malulü sayılacağına yönelik kriter ise, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında İstihdam Edilecekler Hakkında Yönetmelik’te yer alıyor. 9 Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğe göre, “Doktorun görevini yaparken öldürülmesi, öğretmenin sınıfta yaralanması, işyeri servis aracının kaza yapması” örneğine yer veriliyor.