SAĞLIK-SEN TÜZÜK TADİL KONGRESİ YAPILDI
Sağlık-Sen Tüzük Tadil Kongresi, Ankara İçkale Otel'de delegelerin katılmıyla yapıldı. Sağlık-Sen Genel Sekreteri Semih Durmuş'un açılış konuşmasıyla başlayan kongrede, verilen önerge doğrultusunda divan oluşturuldu. Osman Güzelgöz Divan Başkanlığına seçilirken, Aşur Bolat, Murat Özdemir, Hülya Keser ve Feleytun Gönç divan üyeliklerine seçildi. Divan Başkanı Osman Güzelgöz, Tüzük Tadil Komisyonu için verilen önergeyi delegelerin oyuna sundu. Önergenin kabul edilmesiyle oluşturulan komisyon, çalışmalarına başlarken, kongre Genel Başkan Metin Memiş'in konuşmasıyla devam etti.
MÜSLÜMAN KANI AKARKEN, BİZDEN SADECE ÜCRET SENDİKACILIĞI YAPMAMIZI KİMSE BEKLEMESİN
Açılışta konuşan Genel Başkan Metin Memiş, Türkiye'nin üstün gayretleriyle Filistin'in BM'de "gözlemci kuruluş" statüsünden "üye olmayan gözlemci devlet statüsü" hakkı kazanmasının önemli bir adım olduğuna vurgu yaparak "Filistin'le birlikte akan gözyaşlarımızın artık dinmesini istiyoruz. Atılan adım Ortadoğu'da barışı yeniden yeşertmesi bakımından son derece önemlidir. Filistin'li kardeşlerimize hayırlı olsun" dedi.
"Yanı başımızda Filistin'de, Suriye'de, Irak'ta, zulüm ve katliam her geçen gün azgınlaşırken; dökülen gözyaşı bir an olsun dinmezken, gözümüzü ve kulağımızı kapatarak, bizden sadece ekmek ve ücret sendikacılığı yapmamızı kimse beklemesin" diyen Memiş, değerler sendikacılığı yaptıklarını belirterek, kendilerinden zulümleri görmezden gelmelerini, yükselen feryatlara kulaklarını tıkamalarını bekleyenlerin, mazideki altın sayfalardan nasibini alamamış, talihsiz kimseler olduğunu kaydetti. Memiş, "Mynmar'daki mazlumun canı yandığında, bizim Ankara'da canımız yanar.. Gazze'de yetim kalmış bir bebeğin akan bir damla gözyaşı, İstanbul'da bizim yüreğimizi deler geçer.. Irak'ta, Suriye'de kardeşlerimiz karanlık gecelerde aç ve uykusuz kaldığında bizim Hakkari'de, Edirne'de, Samsun'da, Hatay'da uykularımız kaçar.. Doğu Türkistan'dan yükselen her sessiz çığlık, Memur- Sen ve Sağlık-Sen camiasının her üyesinin gönlünde bir kor olur büyür.. Günümüzde Birleşmiş Milletler oluk oluk akan Müslüman kanını görmezden geliyor. Amerika katliamı, zulmü, vahşeti savunma hakkı olarak nitetiliyor. İsrailli insan müsveddeleri Filistin tepelerinden bir şehrin yok oluşunu keyifle seyrediyor. Yanı başımızda Filistin'de, Suriye'de, Irak'ta, zulüm ve katliam her geçen gün azgınlaşırken; dökülen gözyaşı bir an olsun dinmezken, hiç kimse gözümüzü ve kulağımızı kapatmamızı beklemesin" diye konuştu.
EĞİLMEDEN YÜRÜYOR, HER HAL VE ŞARTTA DİMDİK DURUYORUZ
Sağlık-Sen'in bugün yetkili sendika olmasında, üye sayısını 175 binlere çıkarmasında, sağlık ve sosyal hizmet çalışanları için önemli haklar ve kazanımlar elde etmesinde, Sağlık-Sen ailesinin tüm mensuplarının birlik beraberlik içerisinde, canla başla çalışmasının çok büyük etkisi olduğunu dile getiren Genel Başkan Memiş, "Biz Genel Yönetim Kurulu olarak eğilmeden yürüyebiliyorsak, her hal ve şartta dimdik durabiliyorsak, arkamızda iman dolu bir teşkilatın olmasındandır. Bu teşkilat, her türlü övgüyü ziyadesiyle hak ediyor" dedi.
"Biz değerler sendikacılığı yapıyoruz" diyen Memiş, "Bizim sendikacılık anlayışımız, bu toprakların insanının, kuşaktan kuşağa aktarılan pak değerlerinin üzerinde yükseliyor. Biz mücadele azmimizi milletten ve şanlı mazimizin ruhundan alıyor, yaşadığımız dünyaya ve coğrafyamıza da milletimizin gözünden bakıyor, olayları bu anlayışla değerlendiriyoruz. Sizlerden aldığımız güçle, hakkını vererek yaptığımız sendikacılığımızda salt ücret sendikacılığı yapmıyoruz. Bölgemizin bulunduğu coğrafyaya bakıldığında, bu coğrafyada oynanan oyunlara, kurgulanan senaryolara bakıldığında, Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak bizim böyle basite indirgenmiş bir sendikacılık yapma lüksümüz yoktur, olamaz. Çünkü bizim sendikacılık anlayışımızın merkezinde insan vardır, vicdan vardır. Bu sendikanın üyelerinin tertemiz vicdanları, sahip oldukları feraset, insana ve insanlığa verdiği değer, sendikacılığın sadece mali haklar sarmalına hapsolmasına izin vermez." dedi.
SORUNUN DEĞİL ÇÖZÜMÜN ORTAĞIYIZ
Genel Başkan Memiş, sendikacılar olarak sorunun değil, çözümün ortağı olmak zorunda olduklarını, Sağlık- Sen olarak bunu akademik sendikacılıklarıyla gerçekleştirdiklerini kaydetti. Kamuoyu araştırmalarıyla, sempozyumlarla ve çalıştaylarla her türlü sorunun kaynağına inerek, çözüm yolları aradıklarını ve sonuç adına girişimlerde bulunduklarını anlatan Memiş, "Hamdolsun bugüne kadar pek çok sorunun çözümünde başroldeydik. Abant çalıştayı, sağlıkta şiddet araştırması ve sempozyumu, çalışanların tükenmişlik araştırmaları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızla yaptığımız çalıştay bizim akademik sendikacılığımızın, sorunları diyalog ve diplomasi yoluyla çözme çabalarımızın, farkımızın bir göstergesi, çözümde baş aktör olabilmemizin araçlarıdır. Bu çalışmalar ile yaşanan tüm sorunlara, kaynağında özellikli ve yapıcı çözümler üretiyoruz. Bu anlayışla, her türlü çözümün paydaşı olmaya devam ediyoruz, sizlerden aldığımız güçle devam da edeceğiz. Yeri gelmişken buradan haber vereyim. Çalıştaylarımızda üniversite çalışanlarımızı unutmuş değiliz, üniversite çalışanlarımızın sorunlarının ele alındığı bir çalıştayı inşallah toplu sözleşmeye kadar yapacak ve tüm üniversite çalışanlarımızın sorunlarını çözüm yolları ile birlikte toplu sözleşmeye taşıyacağız" dedi.
TOPLU SÖZLEŞME HAKKI, İLKELİ SENDİKACILIĞIMIZIN ESERİDİR
12 Eylül 2010 referandumunda milleti iradesini yüceltip yanında durarak, anayasal hakka dönüşen toplu sözleşme hakkını Türkiye'nin kamu sendikacılığına armağan ettiklerini hatırlatan Metin Memiş, Memur-Sen'in topyekün kararlı mücadelesi sonucu kazandığı ve anayasal zemine kavuşturduğu toplu sözleşme hakkı ile kamu çalışanlarının artık haklarını daha güçlü bir şekilde savunabildiklerini söyledi. Uzun yıllar dillendirdikleri ek ödemenin maaşla birlikte verilmesinin toplu sözleşme masasındaki ısrarlı takiplerinin sonucunda gerçekleştiğini ifade eden Memiş, 112 çalışanlarının riskli birim kapsamına alınması, aile hekimlerinin damga vergisinin muaf tutulması ve bayramlarda nöbet ücretlerinin artırımının elde edilen kazanımlardan sadece bir kaçı olduğunun altını çizdi.
YENİ TÜZÜKLE BİRLİKTE SENDİKAMIZ DEĞİŞEN KOŞULLARA KOLAY UYUM SAĞLAYACAKTIR
Tüzük Tadil Kongresi'nin, 04 Nisan 2012 tarihinde çıkan toplu sözleşme yasasıyla birlikte 4688 sayılı yasada yapılan değişikliklerin sonucunda gündeme geldiğini anlatan Memiş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz de tüzüğümüzü bu değişikliklere adapte etme yükümlülüğümüz gereğince tüzük kongremizi toplamış ve burada toplanmış bulunuyoruz. Yasanın getirdiği bazı zorunlu değişiklikler olduğu gibi, tüzüğümüzün vizyonumuza ve hedeflerimize ulaşmamızı kolaylaştırması adına, çeşitli istişare kurulları oluşturarak, gerekli gördüğümüz birtakım maddelerde de düzenlemelere gidilmiştir. Bu değişikliklerle sendikamız değişen koşullara ve değişen çalışma ilişkilerine çok daha kolay uyum sağlayacaktır. Ayrıca yine bu değişikliklerle sendikamızın uluslar arası arenadaki etkinliğini daha da artırmayı hedefliyoruz."