MEMURUN İŞ GÜVENCESİ, VAZGEÇİLMEZ TALEBİMİZ
Özelde Enerji Bir-Sen, genelde ise Memur-Sen olarak, kamu çalışanlarına toplu sözleşme ve grev hakkı kazandırmak için mücadelemiz sürüyor. Bunu talep ederken, bazı sendika ve konfederasyonlar gibi, toplu görüşme metninin altına, kamu çalışanlarının iş güvencesi ve statülerini tartışmaya açacak hiç bir metne de imza atmadık.
Bu mücadeleyi kazanmak için, 3 memur konfederasyonu ortak eylem kararı almasına karşın, bu mücadeleden kaçanlar, masaya yapışmayı marifet sayanlar bulunmaktadır.
Halbuki, Türkiye’nin en büyük memur sendikaları konfederasyonu olan Memur-Sen, yetkili olduğunun tescil edilmesinden sonra yaptığı açıklamada, ‘2010 yılı toplu görüşme dönemine kadar, kamu çalışanlarına toplu sözleşme ve grev hakkı verilmezse, masaya oturmayacağız’ demiştir. Bu çağrımıza, bir memur konfederasyonu ‘biz zaten masada yokuz’ derken, icraat yerine söz üreten, bir günlük eylem çabalarıyla bir yılı geçirmeyi planlayanlar ise, masadan ayrılmayız deyip, masaya sarılmışlardır.
Şimdi de, altına imza koydukları, kamu çalışanlarına toplu sözleşme ve grev hakkının verilmesinde bir adım olarak gördüğümüz çalıştayı, memurun iş güvencesini tartışmaya açmak ve 4/C’li olacak şeklinde safsata yaymaktadırlar.
Bunu söyleyenler, asıl 2009 yılı Toplu Görüşme Mutabakat Metni’nde kamu çalışanlarının iş güvencesini tartışmaya açan metne nasıl imza attıklarını hatırlasınlar ve Memur-Sen’in çabasıyla bu ayıptan nasıl kurtulduklarını anlatsınlar.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, özelleştirilen kurumlardaki memurların 4/C’li olacağı yalanını söyleyerek, bu konudaki cahilliklerini gözler önüne sermektedirler.
Bilindiği üzere özelleştirme kapsamında yer alan kurumlarda çalışan personel 4046 sayılı yasanın 22. maddesi (Kuruluşların kısmen veya tamamen satışı nedeniyle kamu tüzel kişiliğinin sona ermesi, devredilmesi, faaliyetlerinin durdurulması, kapatılması, tasfiye edilmesi) gereği, diğer kamu kurumlarına aktarılırlar.
Yine özelleştirme sonucu diğer kamu kurumlarına nakledilen personelin, hak kayıpları olmaması için, 2009 yılı toplu görüşmeleri ekli cetvelinde, ‘Özelleştirme uygulamalarında karşılaşılan sorunların giderilmesiyle ilgili olarak 06.10.2009 tarih ve 18872 sayılı Devlet Personel Başkanlığı’nın yazılarına istinaden, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda konfederasyonların da katılımıyla 19.10.2009 tarihinde tutanak tutulmuş ve ekde yayınlanmıştır.
Ülkemizde istihdam usulleri belli olup, toplu iş sözleşmesine tabi olanlar, işçi, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 399 sayılı KHK tabi olanlar, memur ve özel statüye tabi olarak çalışanlardan kamu kurumlarında çalışanlara da kapsam dışı personel denir.
1961 Anayasası’nda çalışanlar ibaresi olmasına rağmen, işçi ve memur statüsü devam etmiş ve kamu sendikaları bu anayasa dikkate alınarak kurulmuş, 1971 muhtırasıyla birlikte bu ibare, anayasada olmasına rağmen kamu sendikaları yasaklanmıştır. 1982 anayasası ise memur ve işçi ayrımını belirtmiştir.
Bazı kamu sendikalarının, Memur-Sen tarafından yapılan Uluslararası Demokrasi Kongresi’nde ve yine Kamu-Sen’in de altına imza attığı 2009 yılı mutabakatsızlık metninin ekli cetvelinde yer alan, memurlara verilmesi düşünülen toplu sözleşme ve grev hakkıyla ilgili çalıştay, çarpıtılarak anlatılmakta. Sanki bu çalıştayla memur ve işçi ayrımının kalkacağı ve hatta 4/C statüsüne geçecekleri ima edilmektedir.
Bütün bunlar deli saçması, cahilce yapılmış açıklamalardır.
Memur-Sen olarak, amacımız memurların iş güvencesi ve statülerini koruyarak sendika tanımına uygun toplu sözleşme ve grev hakkını kazanmasını sağlamaktır.