Memiş: Yetersiz İstihdama Bağlı İş Yükü, Sağlık Sisteminin Geleceğini Tehdit Ediyor
Sağlık-Sen tarafından Ankara Başkent Öğretmenevi’nde Hemşirelik Sempozyumu düzenlendi. Sempozyumun açılışında konuşan Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, hizmetlerin sunumunda sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekti ve çözüm önerilerini açıkladı. Sağlık hizmeti üretim sürecini sıkıntıya sokacak, başarı hikayesini kesintiye uğratacak ciddi risklerle karşı karşıya olunduğunu söyleyen Memiş, sağlık çalışanlarının mesleki saygınlığını gözeten ve ekip anlayışını zedeleyici politikaların değişmesi gerektiğini ifade etti.
Yıpranma payı konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan söz aldıklarını hatırlatan Memiş, programa katılan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş’ten bu yöndeki çalışmaların hızlandırılmasını istedi. Lisans tamamlama konusunda da önemli çalışmalar yapıldığını söyleyen Memiş, 2015 eğitim öğretim yılında, lisans tamamlama bekleyen 130 bin sağlık çalışanlarının beklentilerine yönelik ciddi adımların atılmasını istedi. Sağlıkta şiddetin önlenmesinde önemli bir mesafe kat edildiğini de belirten Memiş, Sağlık-Sen olarak bu yönde yaptıkları çalışmalarla bir meslek grubuna yönelik yasa çıktığını hatırlattı.
Döner sermaye sistemininde yaşanan adaletsizliğe de dikkat çeken Memiş, “Mevcut sistem üzerinde yapılan değişiklikler sistemi daha da adaletsiz hale getirdi. Döner sermaye sistemini bir havuza benzeten Memiş, “Havuzun en altında kör tıpa var, idari hizmet personeline sabitin üstünde hiç akmıyor. Onun üstündeki musluk, sağlık çalışanlarının. Bu musluk ise hastane iyi yönetilirse arada bir akıyor. En üstteki musluk ise hekimlerin. O hep akıyor. Hekimlerimizin hak ettiğini almasını elbette istiyoruz. Hekim dışı sağlık çalışanlarımız da emeklerinin karşılığı olarak bu haktan faydalanmalı” şeklinde konuştu.
Sağlık çalışanlarının döner sermayeden ek ödeme aldıkları için, maaşlarının döner sermayeyle hesaplandığını, bunun sonunda da sağlık çalışanlarının yılın ilk aylarında vergi dilimine girdiğini söyleyen Memiş, ek ödeme alan diğer kurum çalışanlarının ise yılın son aylarında bu dilime dahil olduğunu ifade etti. Toplu sözleşme masasına döner sermayede 20 puanlık artış talebiyle oturacaklarını söyleyen Memiş, adaletsizlik makasının daraltılması için mücadele edeceklerini ifade etti. Toplu sözleşme taleplerinden birisinin de sağlık lisansiyerlerine 3600 gösterge verilmesi olduğunu ifade eden Memiş, haklı taleplerinin karşılığını masada arayacaklarını vurguladı. 3 yıl once yıpranma payı istediklerinde, birilerinin bunun hayal olduğunu söylemesine karşın, bugün devletin zirvesinde konunun ele alındığını ve konuşulduğunu söyleyen Memiş, “Bugün devletin zirvesinde konuşulur hale getirdiğimiz yıpranma payını en kısa sürede kazanıma dönüştüreceğiz. 2015 yılını yıpranma payının mücadele yılı ilan ettiğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum” dedi.
MEMİŞ: SAĞLIKTA HİZMET ÜRETİM SÜRECİNİ VE BAŞARIYI KESİNTİYE UĞRATACAK RİSKLERLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Son 12 yılda sağlıkta Türkiye tarihi dönüşümlere imza atıldığını, halkımızın en çok memnun kaldığı kamu hizmetinin sağlık olduğunu söyleyen Memiş, “Sağlık çalışanları reformların yükünü bugüne kadar çok büyük fedakarlıklarla omuzlarında taşıdı. Ancak bugün sağlık hizmeti üretim sürecini sıkıntıya sokacak, başarı hikayesini kesintiye uğratacak ciddi risklerle karşı karşıya olduğumuzu görmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
ÜRETİLEN HİZMET, EKİP BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDE TAKDİR EDİLMELİ
Performans uygulamaları başta olmak üzere çalışma koşulları ve haklar bağlamında ayrımcı uygulamalarla sistemin temeline dinamit konulmamasını isteyen Metin Memiş, mesleki saygınlık konusunun ise hiçbir koşulda hiyerarşik bir sınıflamaya tabi tutulmaması, üretilen hizmetin kıymetinin ekibin bütünlüğü içinde takdir görülmesinin esas olması gerektiğini kaydetti.
Sahanın gerçeklerini tanımayan bürokratik buyurganlığın eski Türkiye’de kalması gerektiğini de ifade eden Memiş, “Unutulmamalıdır ki devletin emrinde onuruyla hizmet eden sağlık çalışanları, mesleğinin gereğini aldığı emre göre değil, taşıdığı sorumluluk gereği yerine getirmektedir. Sağlık hizmeti üretim sürecine çalışanların ortak edilmesi, karar süreçlerine katılımının sağlanması, başarıyı kalıcı kılacak anahtar değer içermektedir” dedi.
UZMANLAŞMAYA ÖNEM VERİLMELİ
‘En doğru yatırımın insana yapılan yatırım’ anlayışıyla mesleki gelişim ve uzmanlaşmaya önem verilmesi gerektiğini de söyleyen Memiş, eğitim süreçlerinin nitelikli hale getirilmesi, eğitimi teşvik edecek ödül mekanizmalarının geliştirilmesinin önemine dikkat çekti.
Sağlık sisteminin geleceği açısından en büyük tehlikenin yetersiz istihdama bağlı ağır iş yükü olduğunu vurgulayan Metin Memiş, “12 yılda 3 kat artan sağlık hizmeti varken, istihdam 1 kat bile artmış değil. Hemşire istihdamı konusunda Avrupa Bölgesi ülkeleri arasında en sondayız. 400 bin hemşireye ihtiyacımız var ancak hemşire sayımız 130 binlerde. Ve maalesef Bakanlığın, bu farkı kapatmak gibi bir niyet içinde olduğunu söylemeyemiyoruz. Bakanlık istihdam açığını bildiği halde maalesef son derece pasif bir kimlikle hareket etmekte, istihdam oluşturmak adına güçlü bir program ortaya koyamamaktadır” şeklinde konuştu.
TAŞERON UYGULAMASI KABUL EDİLEMEZ
Bakanlığın attığı bir yanlış adımının ise, sağlık hizmetini taşeron firmalara verme arayışı olduğunu söyleyen Memiş, Sağlık Bakanlığı’nın istihdam ve insan kaynağı planlaması konusundaki yaklaşımlarını mutlaka gözden geçirmesi ve sahanın ihtiyaçlarına göre etkin adımlar atması çağrısında bulundu. Yıllardır farklı istihdam modelleriyle çalıştırılan insanlar nedeniyle sağlık sisteminin kaosa sürükleneceği uyarısında bulunan Memiş, Sağlık-Sen ve Memur Sen’in mücadelesiyle sözleşmeli personelin kadroya geçirildiğini hatırlatarak, “Bakanlık şimdi kadro bekleyen ATT’leri, taşeron elemanı olarak istihdam edeceğini söylüyor. Hem Anayasa’ya, hem taşeron sisteminin sınırlarını çizen kanuni düzenlemelere aykırı bir uygulamada diretiyor. Yani sözleşmeli modelinden daha ilkel bir arayış içinde. Bu anlayışla sağlıkta çalışan verimliliğini artıramazsınız. Zaten mesleki tükenmişlik yaşayan, huzur ve güven sorunu yaşayan sağlık çalışanlarını daha da umutsuzluğa itecektir” dedi.
MÜSTEŞAR GÜMÜŞ: YIPRANMA PAYI 2015 YILI İÇİNDE HAYATA GEÇECEK
Sempozyumda konuşma yapan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Sağlık-Sen’in talep ettiği yıpranma payı konusunda çalışmaların sürdüğünü, seçimden sonra yeni TBMM’nin çalışmaya başlamasının ardından en önemli gündemlerinin bu olduğunu söyledi. 2015 yılında risk ve nöbet durumlarına göre yıpranma payının hayata geçirileceğini söyleyen Gümüş, lisans tamamlama konusunda da YÖK ile görüşmelerin sürdüğünü ve bu yıl hayata geçmesini beklediklerini kaydetti. Performans sistemi konusunda memnuniyetsizliğin farkında olduklarını söyleyen Müsteşar Gümüş, Haziran veya Temmuz aylarında yeni genelgenin yayınlanacağını dile getirdi. Sağlık yapılanmasını yeniden planlayacaklarını da söyleyen Gümüş, Bakanlıkta iki müsteşar yardımcısının sağlık çalışanlarının haklarıyla ilgilendiğini kaydetti. 10 yıl boyunca aksamış olan özlük hakları konusunda çalıştıklarını söyleyen Prof. Gümüş, bütün sorunların çözümünde sağlık çalışanlarıyla birlikte hareket etmek istediklerini söyledi ve “Mutlu sağlık çalışanı demek, huzurlu sağlık çalışanı demek, iyi hizmet demektir” dedi.
MÜSTEŞAR GÜMÜŞ: SAĞLIK YAPILANMASINI YENİDEN PLANLAYACAĞIZ
Sağlık yapılanmasını yeniden planlayacaklarını söyleyen Müsteşar Gümüş bir çok aksaklığın olduğunu ve bunun bilincinde olduklarını söyleyerek, çözüm için çalıştıklarını ifade etti. Şehir hastanelerinin yapıldığını söyleyen Gümüş, “Hastaneler bir şekilde yapılır, ancak önemli olan burada çalışacak sağlık personelidir. Sağlık çalışanları mutlu olmadıkça, bu memnuniyet daha da yukarı çıkmaz. Devletin tepesinde bunu konuşuyoruz. Bunun yapılması gerekiyor. Bunların başında da çalışma şartları, özlük hakları ve ne yazık ki şiddet geliyor. Şiddet uygulayanın 24 saat tutuklu olması gerekiyor. Sağlık çalışanına el kaldıran veya tesislerine zarar veren kişi gözaltına alınacak. Ve biz bunun hayata geçmesi için ciddi şekilde çalışıyoruz. Sağlık çalışanlarına bu durumlarda her türlü hukuki destek de verilecek” şeklinde konuştu.
Görevde yükselme ve unvan değişikliği konusunda talimatın verildiğini söyleyen Gümüş, her yıl belli oranda bu sınavların yapılacağını ifade etti.
Lisans tamamlama konusunda, YÖK ile görüşüldüğünü, bu yıl içinde bunun da hayata geçeceğini söyleyen Gümüş, yıpranma payı konusunda şimdiye kadar mücadele ettiklerini kaydetti. Yıpranmanın nasıl olacağına yönelik çalışma içinde olduklarını ifade eden Prof. Gümüş, risk durumu ve nöbet durumlarına göre yıpranma payı verilmesi için çalıştıklarını, seçimlerden sonra bu konunun en önemli gündem maddeleri olduğunu ve 2015 yılı içinde hayata geçirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Programda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun mesajları da okundu.