“Mağduriyetlerin Giderilmesi Yetmez, Darbecilerden Hesap Sorulmalı”
28 Şubat-post-modern darbenin yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Memur-Sen Genel Başkanvekili Günay Kaya, “18 yıldır darbecilerden hesap sorulmaması büyük bir eksiklik, bu daha fazla geciktirilmemeli, darbeciler hukuk önünde hesap vermelidir” dedi.
İşte o açıklama:
Cumhuriyet tarihinin sosyo-ekonomik bakımdan en acımasız sonuçlar doğuran darbelerinden biri olan ‘28 Şubat Post Modern Darbe’sini 18. Yıldönümünde bir kez daha kınıyor ve lanetliyoruz.
28 Şubat darbesi, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya vizyonuyla işbaşına gelen iktidarın icraatlarından rahatsız olan küresel güçlerin ve yerli kuklalarının ortaklaşa yaptığı bir darbedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 54. Hükümeti’nin uygulamaya koyduğu şeffaf yönetim anlayışı ve havuz sistemi, içerde faiz-rant düzeninden beslenenleri rahatsız etmişti. Yine gelişmiş İslam ülkelerinin ortaklığına dayanan D-8 modeli de küresel sömürgecileri korkutmuştu.
Ahlaksız ve adil olmayan, düzenlerinin bozulacağından ve yıkılacağından endişe duyan küresel darbeciler ve işbirlikçileri, demokrasi, hukuk ve insan haklarını hiçe sayarak millet iradesine ipotek koydular, meşru iktidarı antidemokratik baskılarla iktidardan uzaklaştırarak post modern bir darbeyi gerçekleştirdiler.,
Darbeye karşı çıkanları ve tanımayanları sindirmek için on binlerce kamu görevlisini sürgün ettiler, binlerce memuru görevlerinden attılar. Başta başörtüsü olmak üzere kılık kıyafet yasaklarıyla bireysel ve toplumsal özgürlüklerinin önüne set çektiler.
Kamu görevlilerinden öğrencilere hatta sermayeye kadar herkesi renklere ayırarak fişlediler. Faili meçhul cinayetlerle kaos oluşturarak topluma gözdağı verdiler ve korkuttular.
Türkiye’nin her yerini modern mahpushaneye çeviren ve korku imparatorluğu kuran darbeciler, bu kaos ve korku ortamından yararlanarak ülkenin kaynaklarını hortumladılar, bankaların içini boşalttılar. Milletin hazinesinden 55 milyar doları çaldılar.
Ancak, Allah’a hamd olsun. Darbecilerin ‘bin yıl sürecek’ dediği 28 Şubat Post Modern darbe süreci, millet iradesiyle kısa sürede sonlandırıldı. 28 Şubat darbesinin etkisiyle ortaya çıkan demokrasi ve insan hakları açığı demokratikleşme paketleriyle kapatıldı. Özellikle 12 Eylül 2010 Anayasa Değişikliği Paketiyle, demokrasi, hukuk ve insan hakları alanlarında açılan yaralar sarıldı.
28 Şubat sürecinde ülkenin insan kaynakları kesintiye uğratılmış, ötekileştirilmişti. Konfederasyonumuzun teklif ve önerileriyle, bu süreçte mağdur edilen kamu görevlilerinin işe iadeleri, sosyal güvenlik hakları başta olmak üzere mali, sosyal ve özlük haklarına yönelik mağduriyetler büyük ölçüde telafi edildi, ancak tamamen bitirilmelidir.
28 Şubat darbesinin mağduriyetleri giderilmeye çalışılıyor, mağdurların hakları tamamen iade edilmeli, ancak söz konusu mağduriyetleri oluşturanlar, zulümleri pervasızca yapanlar, sürgünleri gerçekleştirenler, kamu görevlilerini işten atanlar, insanları tek tek fişleyenler cezalandırılmadı. Türkiye’nin her alanda geri kalmasını engelleyenlerden, milletin geleceğini ipotek altına alanlardan, Yeniden Büyük Türkiye’nin önünü kesenlerden hesap sorulmadı.,
Bu kapsamda, 28 Şubat darbesini gerçekleştiren ve katkı veren asker ve sivil bürokratlardan hesap sorulmalı. Bu sürece doğrudan ve dolaylı destek veren medya ve sözde sivil toplum kuruluşları millet huzurunda hesap vermeli. Milletçe biliyoruz ki, 28 Şubat darbesinin senaristleri ve sponsorları küresel güçlerdi. Bu güçler, tek tek tespit edilerek deşifre edilmelidir. Yerli işbirlikçilerinin tamamından millet adına, hukuk önünde hesap sorulmalıdır.
Memur-Sen olarak, 28 Şubat darbesinin artçıları olan Balyoz, Ayışığı, Sarıkız, Ergenekon darbe girişimlerinin yanında Gezi kalkışması, 17-25 Aralık küresel darbe girişimi ve 6-7-8 Ekim Kobani provokasyonları başta olmak üzere her türlü darbe girişimleriyle mücadele ettik, etmeye devam edeceğiz.
Bu anlayışla, milletimizin önündeki engellerden birisi olan terörün tamamıyla sona ermesi, kardeşlik hukukunun ve ülkede huzurun sağlanması için çözüm sürecini desteklemeyi, eşit yurttaş temelinde yeni bir anayasanın yapılması için katkı vermeyi sürdüreceğiz. Bu noktada temel hedefimiz, Yeniden Büyük Türkiye ve kadim medeniyetimizi inşa ve ihya etmektir. Bu yolda kamu görevlileri ve milletimizle el ele çalışmaya, üretmeye gayret edeceğiz.
Bu düşüncelerle milletimizin ve ülkemizin gelişmesini ve kalkınmasını geciktiren, her alanda mağduriyetler ve travmalar oluşturan 28 Şubat darbesini 18. Yıl dönümünde bir kez daha esefle kınıyor ve lanetliyoruz.