GÜNDOĞDU, ODTÜ'LÜ ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, sendikacılığı toplum için yaptıklarını belirterek, hedeflerinin tam demokratik bir Türkiye olduğunu söyledi. ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi iktisat bölümünde derse giren Ahmet Gündoğdu, öğrencilere, ‘Sivil toplum, sendikacılık ve Memur-Sen’ konularında görüş ve düşüncelerini anlattı.
İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Yıldırım Koç’un dersinde öğrencilere hitap eden Gündoğdu, Memur-Sen’in demokratikleşme, sivilleşme ve özgürlükler konusunda büyük mücadeleler verdiğini söyledi.
Sivil ve özgür toplumun yolunun, örgütlü toplumdan geçtiğini ifade eden Gündoğdu, “Daha düne kadar sendikalı memurlara ceza veren devlet, bugün toplu görüşme sonrası, sendikalı memurlara, toplu görüşme primi ödüyor. Bunlar, örgütlü toplumun kazanımlarıdır” şeklinde konuştu.
Memur-Sen olarak insan merkezli bir sendikacılık anlayışını benimsediklerini dile getiren Gündoğdu, “İnsanı merkeze alan, insan hak ve özgürlükleri için mücadele eden bir anlayışla yola çıktık. Emek ve özgürlük bizim çıkış noktamız. Bu da ekmek ve demokratikleşme demektir. Tam demokratik ve özgür Türkiye’den söz etmenin yolu da ‘sivil toplum, sivil siyaset ve sivil medya’dır. Bu üç unsur oluşmadan kendimizi özgür ve tam demokrat saymıyoruz” dedi.
Tam demokratikleşmenin önünde bulunan engellerin kaldırılması gerektiğini de kaydeden Gündoğdu, bu engelleri ise şu şekilde özetledi:
“Demokratikleşmede mahalle baskısının payı büyüktür. Her iktidar değişiminde, karşı taraf mahalle baskısı gördüğünü iddia ederek demokratikleşme yolunda bir engel oluşturmaktadır. CHP’nin siyaset anlayışı da bu engellerden biridir. 367 davası, bursların iptali için açtığı davalar bunun bazı örnekleridir. CHP’nin Kur’an Kursu ve çarşaflı bayanlara rozet takma açılımlarını olumlu buluyoruz. Ancak, ‘karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar’ sözü gibi olmamasını diliyoruz.”
Yargının siyasallaştığını, kuvvetler ayrılığı ilkesinin ihlal edildiğini söyleyen Gündoğdu, bu bağlamda engellerden birini de yargının oluşturduğunu belirtti. Çeteler ve Ergenekon gibi örgütlerden kurtulmadan demokratikleşilemeyeceğini de vurgulayan Gündoğdu, en büyük engellerin başında da 80’li yılların travmasını taşıyan 82 Anayasası olduğunu söyledi.
“Bozuk bir Türkçe ile yazılmış 82 anayasası, 1980’li yılların travmasını taşımaktadır. Toplum mühendisliği yapılarak insana göre devlet değil, devlete göre insan tanımı yapılıyor” şeklinde konuşan Gündoğdu, “82 anayasası, güvenliği öncelik haline getiren bir anayasa. Özgürlüklere yer vermiyor. Dört bir tarafımızı düşman gösteren bir anlayışın yansıması. Bölgesinde lider olma yolunda ilerleyen Türkiye’nin bu tür travma ve çağdışı yaklaşımlardan kurtulması gerekmektedir. Bu anayasanın en büyük sorunlarından biri de ‘Militarist’ olmasıdır. Kurumların görev tanımının net olarak yapılmaması sonucu yetki karmaşası yaşanmaktadır. Millet adına yetkinin meclis tarafından değil, çeşitli kurumlar eliyle kullanımı ifadesi, yetki karmaşası oluşturmakta, TBMM’nin bazı durumlarda devre dışı bırakılması durumunu ortaya çıkarmaktadır” şeklinde konuştu.
Şimdiye kadar bir çok anayasa çalışması olduğunu hatırlatan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Ak Parti’nin Ergun Özbudun ve ekibine hazırlattığı anayasa taslağına karşı çıkanların, daha önceki tarihlerde daha radikal değişiklikte anayasa teklifleri sunduğuna dikkat çekti ve “Çok geç kalınmıştır. Yerel seçimler de bitmiştir. Gerçek gündemimize dönmeliyiz. Öncelik ise anayasa değişikliği ve istihdama yönelik çalışmalar olmalıdır. Mini paketlerle sistemi rahatlatamazsınız. Toplumun geniş kesiminin mutabakatı ve sivil toplumun destek ve görüşleri alınarak hazırlanacak; sivil, özgürlükçü, kamu çalışanlarına da siyaset hakkı veren, işçilerle aynı haklarda toplu sözleşme ve grev imkanı tanıyan anayasa hazırlanmasını istiyoruz” dedi.
Sendikacılığın temelinde her ne kadar üyelerin haklarını savunmak bulunsa da, Memur-Sen’in bu anlayışı biraz daha açtığını, özelde üyeleri ve kamu çalışanları, genelde ise ülkemiz ve insanlık için mücadele ettiklerini belirten Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, daha sonra şunları söyledi:
“Üyelerimizin haklarını savunduk, yıllardır toplu görüşme masasından istediğini alamayan kamu çalışanları için ilk kez büyük kazanımlar elde ettik. Ülke meselelerine duyarsız kalmadık; çetelere, darbecilere dur demek için ‘Ortak Akıl’ mitingleri düzenledik. İnsanlık için sessiz kalmadık; Filistinli’nin yanında olduk. İsrail Büyükelçiliği’ne siyah çelenk bıraktık, yardım kampanyası başlattık, İsrail’in savaş suçlusu olarak yargılanması için BM’ye başvurduk.”
Gündoğdu’nun katıldığı ders, soru cevap bölümüyle sona erdi.