BEM-BİR-SEN, İDDİALARA CEVAP VERDİ
TÜM-BEL-SEN’İN İFTİRALARINA TOKAT GİBİ CEVAP
“ BASKI, ZORLAMA VE İKNA ODALARINI BİZ DEĞİL, SİZ İYİ BİLİRSİNİZ”
“İFTİRA ATMAK YERİNE NİYE BU HALDEYİZ DİYE DÜŞÜNMEK DAHA ÇOK FAYDA SAĞLAYACAKTIR”
“TOPLU SÖZLEŞME HAKKINA HAYIR DİYE MEYDAN MEYDAN GEZENLER, MEMUR NİYE BİZİ TERCİH ETMİYOR DEME LÜKSÜNE SAHİP DEĞİLDİR”
Tüm-Bel-Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Yusuf Şenol tarafından Cumhuriyet Gazetesi’ne verilen yalan ve iftiralarla dolu beyanata Bem-Bir-Sen Genel Teşkilatlanma Sekreteri Medeni Sevinç sert karşılık verdi. Sevinç imzası ile Cumhuriyet Gazetesi’ne gönderilen açıklama şu şekilde:
21.10.2010
Sayın Mustafa ÇAKIR
Cumhuriyet Gazetesi
Haber Müdürü
ANKARA
Sayın Çakır;
Malumunuz olduğu üzere Gazetenizin 21 Ekim 2010 tarihli sayısında, “BASKI MEMUR-SEN’E YARADI” başlıklı haber, imzanız ile yayınlanmış, sözkonusu haberde Tüm-Bel-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Yusuf Şenol’un Sendikamıza ve ASKİ’de bulunan sendikamız üyesi memurlar ile şube yöneticilerimize atfen haksız, mesnetsiz, emek ve mücadele ilkeleri ile bağdaşmayan, iftiraya dönük ve yalan beyanlarına yer verilmiştir.
Öncelikle bilinmelidir ki Sendikamız Bem-Bir-Sen 32 bini aşan üye sayısı ile üst üste 5 yıldır aralıksız yetkili sendika kimliğine sahip olmuştur.
Sayın Şenol idrak edemeyebilir ancak yetkili sendika demek, sadece kendine üye yerel yönetim çalışanlarının hak ve menfaatlerini koruyan değil, tüm yerel yönetim çalışanlarını temsil eden sendika demektir. Yani, yetkili sendika sıfatı ile kazanılmış olan haklardan sadece Bem-Bir-Sen üyesi yerel yönetim çalışanları değil, tüm yerel yönetim çalışanları yararlanmaktadır.
Bem-Bir-Sen toplu sözleşmeye bugün değil, kurulduğu günden beri inanmış ve bu uğurda mücadele etmiş bir sendikadır. 400’ün üzerinde belediyede imzalamış olduğu sosyal denge sözleşmeleri ile binlerce yerel yönetim çalışanını 150-1500 TL arası ek gelire kavuşturmuş, imzaladığı sözleşmeleri ise Sayıştay’ın hukuksuz engellemerine rağmen savunmuş ve bu dik duruşu ile toplu sözleşmeye model olmuş, bir anlamda kamu çalışanlarına toplu sözleşmeyi “hediye” etmiştir.
Sözkonusu haberde Sayın Şenol Bem-Bir-Sen’e yönelik olarak “hangi kazanımları elde ettiniz de insanlar akın akın size geliyorlar?” diye sormuştur. Soru doğru bir sorudur, çünkü gerçekten de yerel yönetim çalışanları akın akın Bem-Bir-Sen’i tercih etmektedirler.
Bu sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde değil, Türkiye genelindeki bütün belediyelerde böyledir.
Vizyon ve misyon açısından yerel yönetim çalışanlarının haklarını sonuna kadar koruyan, hak alma mücadelesini masadan kaçarak değil, masada mücadele ederek sürdüren, kamu çalışanının yıllardan beri beklediği toplu sözleşme hakkına “HAYIR” diyerek kendilerine ters düşen KESK ve KAMU-SEN gibi değil, “YETMEZ ama EVET” diyerek bu hakkın alınmasına destek veren Bem-Bir-Sen, örgütlenme mücadelesini diğer sendikalardan üye istifa ettirerek değil, vermiş olduğu sendikal mücadele, yerel yönetim çalışanına sağladığı kazanımlar, tüm hizmet kolu çalışanlarının sorunlarının çözümü için “üye ya da değil” ayrımı yapmadan bir bütün olarak örgütlülük mücadelesi üzerine kurmuştur.
Haberde iddia edildiği şekli ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde, ya da ASKİ’de veya Türkiye genelinde herhangi bir belediyede zor, baskı, sürgün vs gibi uygulamalarla Bem-Bir-Sen bir tek üye dahi kaydetmemiştir.
Kaldı ki Sayın Melih Gökçek son seçimlerde belediye başkanlığını kazanmamıştır. 4. dönemdir Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde olan bu yönetim, bu süreç içerisinde yetkili olan diğer sendikalara bunca yıldır baskı yapmamış da bu dönem mi baskı yapmaya başlamıştır?
Bu iddiayı ortaya atanlar o halde dönüp kendi yetki dönemlerini sorgulamalı, bugün korkup ortaya attıkları çirkin baskı ve tehdit iddialarını nereden tanıdıklarını açıklığa kavuşturmalılardır.
Üstelik bugün bu iftiraları atanlar, yerel seçimlerden hemen sonra sendikamızın yetkili olduğu bazı büyük illerde (Hemen akla gelenler Antalya, Isparta, Manisa vb) kurulan ikna odalarını, şiddete maruz bırakılan kamu emekçilerini ve bir tane üye dahi bırakılmadan yaptırılan istifaları da yakından tanımaktadırlar.
Bem-Bir-Sen’in örgütlü bulunduğu bütün belediyelerde ve il özel idarelerinde diğer Konfederasyonlara üye yerel yönetim çalışanları da bulunmakta, herkes vermiş olduğu kamu hizmetini görev yerini muhafaza ederek devam ettirmektedir.
Oysa çok uzağa gitmeden Ankara Çankaya Belediyesi’ne yada Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne, Batman Belediyesi’ne, Muğla Belediyesi’ne yahut İzmir’e bağlı belediyelere bir bakmak gerekir. Neden 1 tane Bem-Bir-Sen üyesi bulunmamaktadır ya da neden buna müsaade edilmemektedir?
Sayın Çakır;
Sendikamıza ilişkin yayınlar ve faaliyetlerimize ilişkin basılı materyaller gazeteniz Ankara bürosuna da tıpkı diğer basın yayın organlarına olduğu gibi yıllardan beri gönderilmektedir.
Vakit bulup incelediğiniz zaman Bem-Bir-Sen’in herhangi bir siyasi partiye olan yakınlığının, diğerleri ile aynı mesafede olduğunu, yerel yönetim çalışanlarının hak ve menfaatleri sözkonusu olduğunda siyasi parti ayrımı yapmadan TBMM’de temsil edilen bütün taraflarla görüştüğünü, teklifler sunduğunu siz de göreceksiniz.
Tüm-Bel-Sen yetkilileri, bu tür mesnetsiz, iftiraya dayalı sendikacılık faaliyetleri yapmak yerine, varsa, kendilerine özgü mücadelelerini ortaya koymaları halinde akın akın olmasa bile, mutlaka kendilerini seçecek üyeleri kayıt altına alabileceklerdir. Üyeyi kaydedip bir daha hiç hatırlamamak, selam vermemek, hiçbir özel gününde yanında olmamak, sendikacılığı unutup siyaset yapmak ve ideolojik davranışlarda bulunmak, bu örnekte de olduğu gibi haklı bir dövünmeyi gerektirir. Ayrıca her kurum ve kuruluş zaman zaman iç muhasebe yapmak durumundadır. Bu açıdan bakıldığında Tüm-Bel-Sen ve KESK yıllardır neden sürekli üye kaybettiğini sorgulamalıdır. Bu kendileri açısından, attıkları bu iftiralarla elde etmeyi umdukları faydadan daha fazlasını sağlayacaktır.
Bem-Bir-Sen kamu sendikacılığında Türkiye’nin birikimidir. İşçi sendikacılığının bıraktığı ve ne yazık ki “kötü” olarak nitelendirilen mirası, Bem-Bir-Sen gibi ilkeli, onurlu, dik duran ve bilimsel sendikacılık yapan, tehdit değil çözüm sendikacılığını gündemine oturtan etkin sivil toplum kuruluşları, bu ülkenin aydınlık yarınlarına taşıyacaktır.
Yapılan iftiradır, söylenen yalandır. Bu, yerel yönetim çalışanlarının tercih hakkına yapılmış büyük bir saygısızlık, bağnazlıktır. Cumhuriyet Gazetesi gibi köklü bir yayın organının, yayıncılığın en basit ilkelerinden olan tarafların görüşlerine ortak başvurma zeminini ihmal etmiş olması bize yapılmış olan bir haksızlık olsa da, bu açıklamamızın sözü geçen haber ayarında gazetenizde yer verilmesi, emek mücadelesine saygının gereği olacaktır.
Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.