BEDEL ÖDEDİK, ÇÖZÜM SÜRECİNİN İÇİNDE YER ALIYORUZ
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, terör konusunda bedel ödeyen bir sivil toplum örgütü olduklarını, bu sebeple çözüm sürecinin içinde yer aldıklarını söyledi.
Metin Memiş, Memur-Sen Elazığ İl Divan Toplantısı’na katılarak çözüm sürecine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Diyanet-Sen Genel Başkan Vekili Hacıbey Özkan ve Memur-Sen İl Temsilcisi Murat Ergen’in de katıldığı toplantıda konuşan Memiş, yeni acılar yaşanmaması için çözüm sürecini desteklediklerini ve içinde yer aldıklarını ifade etti.
30 Yıldır Ağlayan Analar Ağlamasın
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş, “30 yıldır süren ve bu süre içerisinde 40 bin cana mal olan, 400 milyar dolar paranın aktığı terör belasından kurtulmak üzere bir süreç başladı. Bu sürecin başlamasıyla beraber inşallah 30 yıldır ağlayan analar, ağlamayacak. Bu süreçle beraber kamu çalışanları özellikle terörün yoğun olduğu doğu ve güney doğu bölgesinde daha rahat çalışma imkânı bulacak. Yine bu terör sürecinin bitmesiyle beraber Türkiye'nin teröre harcayacağı pay milli gelire ayrılacak ve bu pay bizlere yansıyacak” dedi.
Çözüm süreci içerisinde olacaklarını belirten Memiş,"Çözüm olmasın da analar ağlamaya devam mı etsin?” diye konuştu. Memiş, “Eğer terör birilerinin canını acıtmadıysa onlar için konuşmak çok daha kolay olabilir. Biz teröre bedel ödemiş bir sivil toplum örgütüyüz. Birçok şube başkanımız, birçok arkadaşımız terör mağduru oldu. Onun için biz bu sürecin tarafıyız. Bu sürecin içinde olmalıyız. Biz kırmızı çizgilerimizi ortaya koyarak bunu yapıyoruz. Bizim kırmızı çizgimiz tek vatan, tek bayrak, tek devlet anlayışıyla bu çözüm sürecinin içinde olmaktır. Bu kırmızı çizgilerimizden asla taviz vermeyeceğiz.” dedi.
Kardeşçe Yaşamalıyız
Memur-Sen'in devre dışı bırakılarak herhangi bir sorunun çözülmesinin mümkün olmadığını ifade eden Diyanet Sen Genel Başkan Vekili Hacıbey Özkan ise konuşmasında,"Geçmişten bu güne bu millet kardeşçe yaşmayı bilmiştir. Devletlerin bencilce düşünceleri, ekonomik özgürlüğün, dinin, vicdanın, örf ve adetleri hiçe sayan yaklaşımla hareketle etmesi ne yazık ki kardeşi kardeşe kırdırmayı hedef almıştır” dedi.