Ala: Yeniden Büyük Türkiye Medeniyetimizi İnşa Etme Arzusu
Memur-Sen “Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu” 2. Oturumu İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın açılış konuşması ile başladı.
Bakan Ala, Memur-Sen tarafından düzenlenen Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu'ndaki konuşmasına, şair Mehmet Akif Ersoy'yu anarak başladı. Yeniden Büyük Türkiye ifadesinin iyi bir başlık olduğunu belirten Ala, “Çünkü önceden büyük bir devlettik ve öyle anlaşılıyor ki bu toprağın çocukları yeniden o büyük medeniyeti inşa etme arzusuyla yaşıyorlar” diye konuştu.
“EN ÖNEMLİ DEĞER SİYASİ İSTİKRAR”
Büyük Türkiye'nin yeniden inşası kapsamında 1990'lı ve 2000'li yılları karşılaştıran Ala, 1990'lı yıllarda dünyada ekonomik yönden ciddi bir gelişme yaşandığını, Ortadoğu'da büyük çalkantılar olmadığını, gelişmiş ülkelerin çok daha fazla üretim yaptığını buna karşın Türkiye'nin çok ciddi siyasi ve ekonomik krizlere girdiğini anlattı. 2002'den itibaren yeni bir iktidarın iş başına geldiğini ve inisiyatifler almaya başladığını belirten Ala, bu dönemde büyük devletlerin ekonomik krize girdiğini, Ortadoğu'da büyük siyasi çalkantılar yaşandığını, Türkiye'nin ise sürekli gelişme içerisinde ekonomik büyümesini gerçekleştirdiğini ifade etti. Ala, Türkiye'nin bu dönemde yeni ekonomik kaynaklar bulmadığının altını çizerek, "Bizim en önemli varlığımız, Türkiye'nin yakaladığı en önemli değer siyasi istikrardır" dedi.
Irak gibi ülkelerin, petrol kaynakları bulunmasına karşın istikrar olmaması nedeniyle bunu kullanamadığına işaret eden Ala, demokrasinin bulunmadığı ülkelerde de zenginlik üretilemediğini söyledi. Ala, "O zaman bizim en büyük varlığımız demokratik siyasi istikrar. Siyasi istikarınızı demokrasiyle sağlıyorsanız işte o zaman zenginlik üretiyorsunuz, kalkınmayı sağlıyorsunuz. Başka ne yapıyorsunuz. Kendi problemlerinizi çözebilecek inisiyatif alıyorsunuz. Çünkü ahali arkanızda" değerlendirmesinde bulundu.
“İLERİ GELİŞMİŞ DEMOKRASİ HEDEFİ”
AK Parti'nin, 2002'den bu yana demokratik siyasi istikrarı tahkim ederek ve ileri gelişmiş demokrasi hedefiyle yola devam ettiğini belirten Ala, halktan aldığı destekle 100 yıldır ele alınmaya cesaret edilemeyen etnik kimlikten kaynaklanan problemlerle din ve vicdan özgürlüğü önündeki yasaklar konusundaki sorunları çözmeyi hedeflediğini kaydetti.
“17-25 MİLLETİN İRADESİNE GASP”
Türkiye'nin daha güçlenmesi ve uluslararası alanda da inisiyatif almasıyla birlikte istikrarı yok etmeye yönelik gizli ittifakların açık hale geldiğini, bu kapsamda en son 17-25 Aralık operasyonlarının yapıldığını anlatan Ala, bu sorunların çözümü için yeni Anayasa'ya, "gelişmiş, garantili demokrasi"ye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Ala, bunun, halkın sandıkta iktidarları belirlediği ya da alaşağı ettiği bir sistem olması gerektiğini, buna, temel hak ve özgürlüklerin dokunulmazlığını ve devletin garantisi altında olma özelliğini ekleyeceklerini dile getirdi. Böyle bir sistemi inşa etmenin yolunun yeni bir anayasa olduğunu vurgulayan Ala, milletin egemenliğini, seçilmiş milletvekilleri ve referandum yoluyla kullanması gerektiğini, Türkiye'de ise devletin kurumları aracılığıyla kullanıldığını aktardı.
“HERKES ANAYASAL KURUM”
Bu şekilde 20'ye yakın anayasal kurum olduğunu belirten Ala, "Anayasamıza göre Meclis de anayasal kurum RTÜK de MGK da anayasal kurum, Devlet Denetleme Kurumu, YÖK, HSYK, herkes anayasal kurum. Sandığa gidiyoruz vatandaş zannediyor ki sadece karşımdakine oyumu veriyorum ve ona devrediyorum. Oysa buraya geldiğimizde ortak çok. Biz ahaliyle böyle anlaşma yapmadık. Biz dedik ki 'alıyoruz, gideceğiz, Ankara'da dediğinizi yapacağız.' 'Ahalinin dediğini unut, benim dediğimi yapacaksın' diyen statükonun kurumları var. Böyle devam edemeyiz" ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE PRANGADAN KURTULMUŞ BİR UÇAK GİBİ HAVALANACAK”
Yeni, demokratik bir anlayışla yeni anayasayı inşa edeceklerini dile getiren Ala, "O zaman garantili demokrasiyi ortaya koyduğumuzda çok hızlı biçimde yoluna devam edecek Türkiye" dedi. Bakan Ala, 1990'lı yıllarda yaşanan sorunların şu ana kadar ödenen maliyetin yüzde 1'i ile çözülebileceğini ancak siyasi inisiyatif alınamadığını ifade ederek, 2002'den beri o inisiyatifin alındığını, Türkiye'nin demokratikleşmesiyle milletin temel problemlerinin çözülmeye başladığını söyledi. Demokratikleşme adımlarının teröre olan toplumsal desteği azalttığını vurgulayan Ala, "Bu meseleyi de çözdüğümüz zaman Türkiye iki ayağındaki iki prangadan kurtulmuş bir uçak gibi havalanacaktır" dedi.
Ala, "Türkiye'de içindeki meseleleri bundan sonra geriye dönülemez şekilde çözüme kavuşturmamızın çok önemli enstrümanı yeni anayasadır, hiç kaybetmememiz gereken, hep aklımızda tutmamız gereken siyasi istikrardır" değerlendirmesinde bulundu. Çözüm sürecine ilişkin bazı eleştirilere değinen Ala, bu konunun nasıl sonuçlanacağını merak edenlerin, din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin sorunların nasıl çözüldüğüne bakması gerektiğini söyledi. Ala, AK Parti'nin irticayla suçlanan ve mahkum edilen bir parti olmasına karşın bugün Türkiye'de irtica sorunu olmadığını kaydetti.
Açılış konuşmasının sonunda Bakan Ala'ya, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu tarafından "ebru tablosu" hediye edildi.
2.oturum
Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu 2. Oturumunda Medeniyet İnşasında Birey Ve Toplum konusu değerlendirildi. Oturumun başkanlığını Prof. Dr. Erol Göka yaparken, Dr. Yusuf Kaplan, Prof. Dr. Vedat Bilgin, Avukat Şeyma Döğücü, Prof. Dr. Ramazan Yelken sunumlarını gerçekleştirdi.
3. oturum
Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu 3. Oturumunda Demokrasi, Sivil Toplum ve Örgütlenme konusu ele alındı. Oturumun başkanlığını Prof. Dr. Muhittin Ataman yaparken, Prof. Dr. İlhami Güler, Prof. Dr. Şükrü Karatepe, Dr. Necdet Subaşı, Prof. Dr. Bekir Berat Özipek sunumlarını gerçekleştirdi.
4. oturum
Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu 4. Oturumunda İktisadi Gelişme, Gelir Dağılımı ve Refah konusu masaya yatırıldı. Oturumun başkanlığını Doç. Dr. Erdinç Yazıcı yaparken, Dr. Cemil Ertem, Prof. Dr. Murat Yülek, Prof. Dr. Selahattin Togay, Doç. Dr. Fethullah Akın sunumlarını gerçekleştirdi.